Examples of using "Tradotta" in a sentence and their turkish translations:
Bu cümle çevrilecek.
Bu cümle tercüme hiç çevrilmedi.
Hangi bölüm tercüme edildi?
Hangi bölüm çevrilmedi?
- Bir noktada, bu cümle Esperanto'ya tercüme edilecek.
- Bir noktada, bu cümle Esperanto'ya çevrilecek.
Bu cümle Arapçaya birçok yolla çevrilebilir.
Eğer cümle veritabanında ise, biz hemen çevrilmiş sürümünü elde edeceğiz.
Yeni bir cümle, şişe içindeki bir mektup gibidir: bir gün çevrilecektir.
Bunun neden tercüme edilmediğine dair bir sebep var mı?