Examples of using "Toccato" in a sentence and their turkish translations:
Bir şeye dokundun mu?
Ona dokunmadın, değil mi?
Ona dokunmadım.
Ben bir şeye dokunmadım.
Hiçbir şeye dokunmadık.
Herhangi bir şeye dokunmadılar.
Bir kirpiye dokundun mu hiç?
Bir şeye dokunmadın, değil mi?
Tom hiçbir şeye dokunmadı.
Hiçbir şeye dokunulmamalı.
Hiçbir şeye dokunulmamış.
Tom'a asla dokunmadım.
Ben sadece bir yılana dokundum.
Ona dokundum.
Tom'a dokundum.
Sen ona dokunmadın, değil mi?
Henüz tabana vurmadık.
- Canını sıktım mı?
- Moralini bozdum mu?
Hiçbir yunusa dokundun mu?
Görünen o ki hassas bir noktaya dokunduk.
Tom dokunulmuş görünüyor.
- O sana dokundu mu?
- Size dokundu mu?
Tom'a dokunmadım.
O bir karakurbağasına dokundu.
Moralimi bozduğumu düşünüyorum.
- Kendimi çok moralsiz hissediyorum.
- Kendimi çok şanssız hissediyorum.
Ona hiç dokunmadım.
O, onun omzuna dokundu.
hatta üç kere bakmak zorunda kaldım.
Tom dibe vurdu.
O onun saçına dokundu.
Sami silaha dokundu.
Tom omzuma dokundu.
Birisi bana dokundu.
Tom dirseğime dokundu.
Tom'a temas edildi.
Tom yemeğine dokunmadı.
Tom öğle yemeğine dokunmadı.
Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
Tom bana hiç dokunmadı.