Examples of using "Status" in a sentence and their turkish translations:
Bu, ayrıca sürer durumdu.
nasıl tıpkı eski biçimde yaşamaya devam ederdik ki?
çünkü mevcut durumun kalmasını istiyorlar.
Pahalı bir araba bir statü sembolüdür.
bastırmak ve muhalifleri dışlamak için kullandılar.
Bugün, gergedan boynuzu zenginlerin statü sembolü olarak görülüyor.
Yani mevcut durum tüm Amerikalıları riske atmakta.