Examples of using "Segreto" in a sentence and their turkish translations:
Sırrı biliyor.
- Sır tutabilir misin?
- Sır saklayabilir misin?
- Bir sır tutabilir misin?
O sırrı öğrendi.
- Sana bir sır verebilir miyim?
- Sana bir sır söyleyebilir miyim?
Sırrını gizleyeceğim.
Sana bir sır söyleyeceğim.
Bunu bir sır olarak saklayabilirim.
Ben sırrı biliyorum.
O bir sır.
Bu sır.
Ben senin sırrını zaten biliyorum.
O sırrımız olarak kalacak.
O onunla gizlice evlendi.
O, sırrı ona açıkladı.
Gizli bir geçit bulduk.
O sırrımı söyledi.
O benim sırrımı söyledi.
Tom'un sırrını biliyor musun?
- Sırrın nedir?
- Senin sırrın nedir?
- Sana küçük bir sır verebilir miyim?
- Sana küçük bir sır söyleyebilir miyim?
Bizim hiç sırrımız yok.
Gizli bir rüyam var.
Onun sırrını biliyorum.
O bir sır.
O bir sırdı.
Onu bir sır olarak tut.
Onu bir sır olarak saklamalıyım.
Bunu bir sır olarak saklayalım.
Bu bir sır mı?
Onu bir sır olarak saklamaya çalışıyorduk.
O, onun sırrını açığa çıkarmadı.
O, sırrımı saklamadı.
Ben senin sırrın olmak istemiyorum.
Gerçek sırrın nedir?
Peki, sırrın ne?
Bana bir sır anlatma sırası sende.
Sana bir sır söylemek için benim sıram.
Bu açık bir sır.
Bu, saklayacağım bir sır.
Tom'un sırrını biliyorum.
Tom sırrımızı öğrendi.
Ben onun sırrını buldum.
Tom'un sırrını keşfettim.
O, sırdır.
O, sırrı biliyor gibi görünüyor.
Gizli bir geçit var.
O bir sır değil.
Sır nedir?
- O bizim sırrımız olacak.
- Sırrımız olacak.
Gizli madde nedir?
Bu bir sır.
O benim sırrım.
İşte küçük bir sır.
Tom'un bir sırrı var.
Tom'un bir sırrı vardı.
- Bunu bir sır olarak sakladım.
- Onu bir sır olarak sakladım.
Sır değildi.
Herkesin bir sırrı vardır.
Sırrını ifşa et!
Bu sizin ve benim aramda bir sır.
Onu sır olarak tutmalıydın.
Bu sırrı saklaman önemli.
Senin gizli hayranının kim olduğunu biliyorum.
Bana söylediğin sır mı?
Oh hayır, bizim sırrımızı açığa vurdun!
Tom'un sırrının ne olduğunu biliyor musun?
Mary John'a sırrı söyledi.
Önünde sonunda sırrı öğrenecek.
Onun sırrı bildiği söyleniyor.
O, benim gizli planımın farkındadır.
Tom sırrı Mary'ye teşhir etti.
- Tom sırrı Mary'ye söyledi.
- Tom Mary'ye bir sır söyledi.
Tom, sırrı bildiğini itiraf etti.
Peki işin sırrı neydi?
Onu gizli tutun lütfen.
Bunu sır olarak saklayın lütfen.
Büyük sır nedir?
Tom'un gizli bir gündemi var.
Bu pek sır sayılmaz.
Sana küçük bir sır söyleyeceğim.
Tom hangi sırrı saklıyor?
O benim gizli bahçem.
Bizim küçük sırrımız olacak.
Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
Bu herkesçe bilinen bir sır.
- O bir sır değil.
- Bu bir sır değil.
- Sır değil bu.
Sana küçük bir sır söyleyebilir miyim?
Tom sır tutabilir.
Bu bir aile sırrı.
Bu artık bir sır değil.
Fadıl başka bir sırrı biliyor.
O, arkadaşlarına sırrını anlattı.