Examples of using "Tenere" in a sentence and their turkish translations:
Bir konuşma yapmak zorunda mısın?
Kitabı saklayabilirsin.
Bunu saklamak istiyorum.
Onları tutabilirsin.
Gözlerini açık tutmalısın.
Kutlama yapmalıyız, Tom.
Buna devam edemem.
Sır saklamaktan nefret ederim.
Odanı temiz tutmalısın.
- Bunu saklayabilir miyiz?
- Onu saklayabilir miyiz?
Dişlerini temiz tutmalısın.
Onun gençliği nedeniyle izin vermelisin.
Bir toplantı yapmak üzereyiz.
Ağzını kapalı tutmalıydın.
Gözlerimi açık tutmaya çalıştım.
Arabamı orada tutmak istiyorum.
Tom, çocuklara göz kulak olur musun?
Onlara göz kulak olabilir misin?
O, çenesini kapalı tutmalıydı.
Çenesini kapalı tutmalıydı.
Çenemi kapalı tutmalıydım.
Tom bir günlük tutmaya karar verdi.
Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...
O, bir günlük tutmaya karar verdi.
Ellerimizi temiz tutmalıyız.
Ben bunu korumak istiyorum.
Bunu akılda tutmak zorundayız.
- Tom ağzını kapalı tutmalıydı.
- Tom çenesini kapalı tutmalıydı.
Tom bunu saklamak istiyor.
Tom bunu korumak istiyordu.
Dilini tutmayı öğrenmelisin.
Sana ayak uyduramıyorum.
Tonny dinleyicilerin ilgisinin nasıl çekileceğini bilir.
Johnsonlar parti vermeyi severler.
Bu kitabı ne kadar süre ödünç alabilirim?
Yaşını dikkate alsan iyi olur.
Tom ağzını kapalı tutmalı.
- Sır tutabilir misin?
- Sır saklayabilir misin?
- Bir sır tutabilir misin?
Yumurtaları buzdolabının dışında tutabilir misin?
Beni burada tutamazsın?
Elimi tutabilirsin.
Köpek yerine bir kedi bakmak istiyorum.
Ellerini her zaman temiz tutmalısın.
Zamana ayak uydurmalıyız.
Anne babamıza bakmalıyız.
- Biz onun gençliğini hesaba katmalıyız.
- Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
Tom durumu olduğu gibi sürdürmek istiyor.
Biz bunu sonsuza kadar sır tutamayız.
Dişlerimizi her zaman temiz tutmalıyız.
Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü.
- Tom bunu elinde tutmak istemiyor.
- Tom bunu saklamak istemiyor.
Kız arkadaşım hamile ve bebeğe bakmak istiyor.
Onun genç olduğu gerçeğini hesaba katmalıyız.
Tom Mary'ye göz kulak olmamı istedi.
Bu ateşin gece boyunca yanmasını sağlayabilirsem
kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.
- Tom çenesini kapalı tutamıyor.
- Tom ağzını kapalı tutamıyor.
Bu sıcakta ceketle duramıyorum.
Sadece gözlerimi açık tutamıyorum.
Tom bu yıl günlük tutmaya karar verdi.
ve bu ülkenin devamını garantilemeye çalışıyorduk.
enerjik oğullarımızla baş etme gayreti bizi birbirimize bağladı.
Kendi kasabamızı temiz tutmak bizim görevimizdir.
Sana kapıyı kapalı tutmanı söylediğimi düşündüm.
Babam benim köpek bakmama izin vermez.
Elini tutabilir miyim?
Onların buradan uzak tutulmasını istiyorum.
Sır saklamada iyi misin?
Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.
Benimle oy pusulasını tutmakta ısrar etti.
Ama yeni alışkanlıklarına ve çılgınlıklarına da dikkat etmeliyiz.
Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak
İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.
Her gün günlük tutmaya karar verdi.
Ayaklarını sıcak tutmak için kalın çoraplar giymelisin.
Onu ters tutma.
onların hızına ayak uyduramayacağımı da anladım.
İtalya kendi gölge ekonomisini hesaba kattığında, ekonomisinin
Onun senden daha genç olduğunu unutmamalısın.
"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"
Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.
Kimseyle küs kalamıyorum.
Kırkayağın avcı olarak temel görevi böcek popülasyonlarını kontrol altında tutmaktır.
Tom gözlerini Mary'den alamıyordu.
Erdemlerden ilkinin dili kontrol altında tutmak olduğuna inanıyorum: Doğru anda nasıl sessiz kalacağını bilen bir tanrıya benziyor.