Examples of using "Ritardo" in a sentence and their turkish translations:
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Geç kaldın.
Geç ulaştım.
Geç kalacağız.
O geç geldi.
Çok geç kaldın.
Bu sabah geciktin.
Çok geç kaldın.
Geç kaldın, değil mi?
Çok geç kaldın.
Çok geç kaldın.
Dün geç kaldın.
- Neden geç kaldın?
- Niçin geç kaldın?
Niçin geç kaldın?
- Biz zamanlamanın gerisindeyiz.
- Biz programın gerisindeyiz.
Geç kalacağız.
Onlar geç kaldı.
Ben geciktim.
Geç kalacağım.
Geç kalacak mıyız?
O geç kaldı.
Geç kaldım.
O geç kaldı.
Şimdi programın gerisindeyiz.
- Ne gecikme!
- Ne gecikme ama!
O biraz geç kaldı.
Biraz geç kalmıştı.
Üzgünüm, geç kaldım.
- Geç kalmadın mı?
- Geç kalmadınız mı?
Gerçekten çok geç kalmıştım.
Gerçekten geç kaldık.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.
Tekrar geç kalacağız.
İşe geç kaldınız.
Geç kalmayacaksın, değil mi?
Sen çok çok geç kaldın.
Ben senin gecikmeni bu kez göz ardı edeceğim.
Neden her zaman geç kalıyorsun?
Yine gecikeceksin.
Koş, yoksa geç kalacaksın.
Şimdi, geç kalmayın.
Sen gerçekten geç kaldın.
Çok geç kalmadın.
Yarım saat geç kaldın.
Çok geç kaldık.
Geç kalıyoruz.
Programın biraz gerisinde kalıyoruz.
O nadiren geç kalır.
O çoğunlukla geç gelir.
Ben çok geç kaldım.
Çok geç kalacağız.
Geç kalmadık.
Onlar çok geç kaldı.
Her zaman geç kalırım.
O, sık sık geç gelir.
Çok geç kaldık.
Geç kaldım mı?
O kuşkusuz geç kalacak.
- Neredeyse herkes geç kaldı.
- Neredeyse herkes gecikti.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Tom gerçekten geç kaldı.
Bence onlar gecikecek.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Otuz dakika geç kaldın.
Biz programın sadece otuz dakika gerisindeyiz.
- Senin yüzünden geç kaldık.
- Senin yüzünden geciktik.
Okula geç kalmayın.
İşe geç kalma.
Çok geç kaldığım için üzgünüm.
O her zaman geç kalmaz.
O her zaman geç gelmez.
O her zaman geç gelmez.
- Geç kalmak istemeyiz.
- Gecikmek istemeyiz.
- Geç kalmak istemiyoruz.
- Gecikmek istemiyoruz.
Taksi geç geldi.
Okula geç kaldım.
Geç kalamam.
Biz biraz geç kaldık.
Bir saat geciktim.
Ben biraz geç kaldım.
O her zaman geç kalmıyor.
Ben biraz geç kaldım.
Geç kalamayız.
Asla geç kalmam.
Neredeyse her zaman geç kalırım.
Zaten çok geç kaldım.
Çok geç kalmadım.
- Tom yine geç kalacak.
- Tom yine gecikecek.
Geç kalmayacaklar, değil mi?