Examples of using "Arrivato" in a sentence and their turkish translations:
O henüz geldi.
O çoktan geldi mi?
O az önce gelmişti.
O, şimdi buraya geldi.
Taksi geldi.
O buraya ne zaman vardı?
Tom otele vardı.
Bak! Tren geldi!
Baban geldi mi?
O henüz varmadı.
O sadece bu sabah geldi.
Zamanında vardın.
Tom bu sabah geldi.
O benimle geldi.
Tom az önce buraya geldi.
O yeni gelen biri.
O az önce gelmişti.
Tom geldi mi?
Sonunda geldi!
- Erken geldim.
- Erken ulaştım.
Kış bitti.
Tom geldi.
Tom buraya nasıl girdi?
- Tom daha varmadı mı?
- Tom henüz varmadı mı?
- Bu sabah çok erken vardı.
- Bu sabah çok erken ulaştı.
Tom'a buraya nasıl geldiğini sor.
O, Kyoto'ya ne zaman gitti.
Tom tam bu sabah geldi.
Tom bu sabah erken geldi.
Bu noktada, o geldi.
Kayalığın üzerine çıktım.
Tom buraya nasıl geldi?
Taksi geldi.
Tom az önce geldi.
Buraya dün geldim.
Tren geldi.
Tom erken geldi.
Siz dibe vardınız.
Tom dün geldi.
Tom nihayet geldi.
O geldi mi?
Tom pazartesi günü ulaştı.
O, gece yarısı vardı.
Daha gelmedi mi?
- O buraya ne zaman geldi?
- Buraya ne zaman geldi?
Ben oldukça geç kaldım.
Hey Tom, buraya ne zaman geldin?
O önce geldi.
Tren zamanında vardı.
O, az önce buraya taksi ile geldi.
Bu sabah sağ salim geldim.
O bir yıl önce Avustralya'dan geldi.
O henüz gelmedi.
Mark geldiğinde uyuyordum.
Tom dün gece buraya vardı.
Otobüs henüz gelmedi.
Niçin erken geldin?
Uçuş 123 geldi mi?
Çin'e ne zaman vardın?
Yanis henüz gelmedi.
Jim hâlâ gelmedi mi?
O at birinci geldi.
Tren çoktan geldi.
Tom henüz gelmedi.
Tom az önce burada geldi.
Baban geldi mi?
Ken Kyoto'ya vardı.
Tom eve nasıl gitti?
O, istasyona vardı.
Arabayla geldin, değil mi?
Tom buraya geç geldi.
Onu nasıl tanıdın?
Kurye az önce geldi.
Kış bitti.
Jim henüz gelmedi.
Kate henüz varmadı mı?
Tom gelen ilk kişiydi.
Tom çok erken geldi.
Sami vardı.
Yeni geldim.
Doktor henüz buraya gelmedi.
Tom dün gece Boston'a vardı.
Az önce buraya geldim.
Fırtına nedeniyle, o gelmedi.
- Tren henüz gelmedi.
- Tren henüz varmadı.
O çoktan geldi mi?
O, buraya dün gece geldi.
- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz.
Yaklaşık saat beşte buraya vardım.
O, karalık olduktan sonra oraya vardı.
Yargılama günü geldi.
Dün Tokyo'ya vardı.
Henüz koli geldi mi?
Eskisinden biraz daha erken geldi.