Examples of using "Scusate" in a sentence and their turkish translations:
İzinsiz girdiğim için üzgünüm.
Affedersin!
Kusura bakmayın, korkutmak istememiştim.
Seni eleştirdiğim için üzgünüm.
Üzgünüm fakat şu anda cevaplayamam.
Kesintiyi bağışlayın.
Oh, üzgünüm.
Üzgünüm ama ben Fransızca konuşmam.
Üzgünüm. Yanlış numarayı çevirmiş olmalıyım.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Dün hakkında üzgünüm.
Üzgünüm, benim hatam.
Üzgünüm, seni korkutmak istemedim.
Sen muafsın.
Karışıklığı maruz görün.
Sözünüzü kestiğim için bağışlayın.
Üzgünüm, çok şikayet ettim.
Affedersiniz, dikkat etmiyordum.
Üzgünüm, treni kaçırdım.
Üzgünüm, o bir yazım hatası.
Üzgünüm, sözünüzü kesmek istemedim.
Oh, özür dileme.
Çok geç kaldığım için üzgünüm.
Kötü el yazım için lütfen beni bağışlayın.
Onlara özür diledin mi?
Ona özür diledin mi?
Ona özür diledin mi?
Affedersiniz. Yumurtalar nerede?
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.