Examples of using "Prigione" in a sentence and their turkish translations:
Hapse gidiyorsun.
O, hapishanede öldü.
Hapse gitmek istiyor musun?
Sen neden hapisteydin?
Muhtemelen hapishanede öleceksin.
O sonunda hapishaneyi boyladı.
O hapiste.
Ben hapse gidiyorum.
O hapsi boylayacak.
- Hapishanedeyim.
- Cezaevindeyim.
Onların hepsi hapse girecek.
Ne zaman hapishaneden çıktın?
Hiç hapishanede bulundun mu?
Burada bir hapishane vardı.
Tom'u hapsettiler.
Tom hapse düştü.
Tom hapishaneye girdi.
Tom hapse girecek.
- Tom hapiste öldü.
- Tom hapishanede öldü.
Mahkûm cezaevinden kaçtı.
Az önce hapisten çıktım.
Hapse girecek miyim?
- Tom şimdi hapiste.
- Tom artık hapiste.
- Tom şu anda hapiste.
- Tom şimdi hapiste.
- Tom artık hapiste.
- Tom şu anda hapiste.
Hapishanede hayatta kalamadım.
- Hapishaneye gitmek istemezsiniz, değil mi?
- Hapishaneye gitmek istemezsin, değil mi?
Bunun için hapse gidebilirdin.
- Polis seni içeriye atacak.
- Polis seni hapse koyacak.
- Polis seni hapishaneye koyacak.
- Polis seni hapse atacak.
O hapseneye atıldı.
O, cezaevine gönderildi.
Suçlu hapisten kaçtı.
Hapishaneye dönmek istemiyorum.
- Tutuklu hapishaneden kaçtı.
- Mahkûm hapisten kaçtı.
Tom hapisten nasıl çıktı?
Hapiste ölmek istemiyorum.
Tom cezaevinde üç yıl geçirdi.
Geceyi hapiste geçirdi.
Tom hapiste üç gün geçirdi.
Tom hapishaneyi boylayacak.
Tom hapiste.
Herkes o cezaevinden korkar.
Tom hapse gidiyor mu?
Hapse gitmeni istemiyorum.
Hapishaneden bir mahkûm kaçtı.
Hapishanede üç yıl geçirdim.
Tom'un hapiste olması gerekmiyor mu?
Hapiste üç yıl geçirdi.
Tom'un hapishanede olduğunu düşündüm.
Cezaevi suçluları islah eder mi?
Tom hapiste otuz gün geçirdi.
Bunun için hapse gidebilirsiniz.
Hapishaneye gitmeyi hak etmedim.
Bir hapishanede asla bulunmadım.
Ben üç yıldır hapisteydim.
ilk o zaman anladım.
Onun kocası hapiste.
Tom hâlâ cezaevinde.
Danimarka bir hapishanedir.
Danimarka bir tane hapishaneye sahiptir.
Tom hapiste değil.
Tom neden hapisteydi?
Tom cezaevine gitmeli.
Tom hapishaneye gitmeyecek.
O, hapiste olmalı.
Sen hapishanede öleceksin.
Tom'un hâlâ hapishanede olduğunu düşündüm.
Tom hapishanede Mary'yi ziyaret etti.
Sanırım Tom hâlâ hapiste.
Tom üç yıldır hapishanedeydi.
"Karım nerede?" "O hapiste."
Tom az önce hapishaneden çıktı.
Hapishane benim üniversitemdi.
Suçlular hapse gitmeli.
Cezaevinde yemek daha iyiydi.
Tom asla hapisten çıkmayacak.
Tom hapse gitmeyi hak ediyor.
Hapisteki yiyecek daha iyiydi.
Bu okul bir hapishane gibi.
Onun hapse gitmesini istemiyorum.
Onun hapsedilmesini istiyorum.
Onun hapsedilmesini istiyorum.
Onu hapishaneden nasıl çıkarırız?
Cezaevinde hiç kız var mı?
Tom'un cezaevinde bir teyzesi var.
Tom şu anda hapishanede değil.
Tom hapse gönderilmelidir.
Ne kadar zamandır cezaevindesiniz?
- Tom artık hapiste değil.
- Tom artık hapishanede değil.
Alcatraz cezaevi 1963 yılında kapatıldı.
Tom oturdu.
Bir yıl hapis cezasına mahkûm edildi.