Examples of using "Penetrare" in a sentence and their turkish translations:
Yeni teknoloji sayesinde... ...karanlığın içine bakabiliyoruz.
Isı algılayan termal kamera en karanlık gecede bile görebilir.
Gözlerimizle içine sızamadığımız bir dünyadır.
Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.
uzak-UVC onlara kesinlikle ulaşabilir ve onları öldürebilir