Examples of using "Partite" in a sentence and their turkish translations:
- Kaç tane maç kazanabiliriz?
- Kaç tane oyun kazanabiliriz?
Onlar gitti.
Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
Bizim takım bütün oyunları kaybetti
Yarın git.
Herkes gitti mi?
Oyunlar başlasın.
Beyzbol oyunları izlemeyi severim.
- Tom üst üste üç maç kaybetti.
- Tom üst üste üç oyun kaybetti.
Neredeyse tüm deplasman oyunlarını kaybettik.
Bizim takım oyunlarının hepsini kaybetti.
Babam beni sık sık beyzbol maçlarına götürür.
O, televizyonda beyzbol oyunlarını izlemeyi sever.
15 Temmuz'da ayrıldık.
Ne zaman ayrılıyorsun?
Dört gün sonra ayrıldık.
Başından başla.
Ne zaman Boston için yola çıkıyorsun?
- Onların galibiyet serileri bittiği için art arda 10 oyun kaybettiler.
- Galibiyet serileri bittiğinden beri üst üste 10 maç kaybettiler.
Ayrılmayın!
Gitme.
Yarın kaçta çıkıyorsun?
Sen yarın ayrılıyorsun, değil mi?
Az önce gittiler.
Onlar gitmediler.
Ne zaman ayrıldılar?
Onlar art arda gittiler.
Şimdi git yoksa treni kaçıracaksın.
Hiç terk etme.
Birlikte gittik.
Gittiğini sanmıştım.
Gece yaklaştığı için, eve gitmek üzere yola çıktık.
- Niçin başlamıyorsun?
- Başlasana.
Ben Tom'la gittiğini sandım.
Lütfen gitme.
Neden erken ayrıldın?