Examples of using "Tutte" in a sentence and their turkish translations:
Bütün yönergeleri izleyin.
Hepimiz onu sevdik.
Onların hepsini kullan.
Şunlara bakın...
Tüm yanlış cevapların üstünü çiz.
Tüm elmaları satın aldım.
Bütün delilleri yok ettim.
Tüm toplantılara katılıyorsun.
Bütün gömlekleri ütüledin mi?
- Her şeyi bilmiyorsun.
- Tüm bilgiye sahip değilsin.
Beni her sabah uyandırır mısın?
Sen bütün cümleleri çevirdin.
Sen bana her zaman sürpriz yaparsın!
Bütün kutuları açtın mı?
Tüm elmalar kayboldu.
Kızların hepsi güldü.
Bütün cevapları bilir.
Onlar bütün cevaplara sahipler.
- Ev işlerinin hepsini ben hallederim.
- Bütün angarya işleri ben yapacağım.
Onların hepsini almak istiyorum.
Bu nedenle bütün kadınlar yapar.
Onların hepsi boğuldu.
Aşk tüm şekil ve boyutlarda gelir.
Hepimiz gidiyoruz.
Tüm odalar tutuldu.
Hepiniz öleceksiniz.
Biz hepimiz anlarız.
Onların hepsi girdiler.
Onların hepsi dinlediler.
Onların hepsi baktılar.
Onların hepsi tepki gösterdiler.
Onların hepsi bağırdılar.
Onların hepsi gülümsediler.
- Onların hepsi konuştular.
- Hepsi konuştu.
- Onların hepsi yürüdüler.
- Hepsi yürüdü.
Bu bardakların hepsi kırık.
Bütün yerler dolu.
O, bütün pencereleri açık tuttu.
İstediğin kadar çok şeftali al.
Bütün bavullarımı açtım.
Bütün kutuları boş bulduk.
Biz bütün büyük şehirleri gezdik.
Sen her zaman bütün cevapları biliyor gibi görünüyorsun.
Bütün bu bitkileri nereden aldın?
Eşyalarının hepsi burada.
Onların hepsi seni tanıyordu.
- Tüm bu olasılıkları hesaba kattım.
- Tüm bu olasılıkları düşündüm.
Tom tüm pencereleri kapattı.
Tüm dilleri severim.
Tüm bitkilerim öldü.
Derslerimin hepsini seviyorum.
Ben onu her zaman söylerim.
Sami tüm masrafları ödüyordu.
Bu kadar çalım satmak zorunda değilsin.
Aniden ışıklar söndü.
- Tüm şikâyetinden bıktım.
- Ben tüm şikayetlerden bıktım.
Bütün bu yalanlardan bıktım.
Hepsi şiddet.
Biliyorsunuz ki tüm bu yeni teknolojiler..
Bunların hepsi ölçülebilir.
hepsi kalıplaşmış tepkiler.
Tüm yavrular yumurtadan çıktı.
O her zaman olur.
Hepimiz yerleşiriz.
Umarım onların hepsi doğrudur.
Hepiniz neredeydiniz?
Hepimiz değişiriz.
Hepimiz ölürüz.
Hepimiz çalışıyoruz.
Her şey değişir.
Hepimiz gülümseyelim.
Tüm şikâyetinden bıktım.
Lütfen bütün soruları cevapla.
Onun bütün cümleleri kısadır.
Hepimiz sakin olalım.
- Birlikte çalışıyoruz.
- Hepimiz birlikte çalışacağız.
Onların hepsi iyi.
Onların hepsi meşgul görünüyordu.
Hepimiz onları sevdik.
Biz hepimiz onları biliyoruz.
Biz hepimiz onları tanıyorduk.
Hepimiz onlardan nefret ettik.
Hepimiz onlardan nefret ediyoruz.
Hepimiz onlara baktık.
Herkes mutlu görünüyordu.
Bütün bu kalemler Tom'un.
Hepimiz Mary'den nefret ediyoruz.
O, bütün soruları cevaplamadı.
Onların hepsi öldü.
Biz hepimiz onu gördük.
Hepsinden nefret ediyorum.
Odadaki bütün pencereleri kapattı.
Hepimiz buradayız.
Onlar tamamen meşgul.
Biz hepimiz onları seviyoruz.
O, saat on birde bütün ışıkları kapattı.
Mary bütün bebeklerini bağışladı
Bütün kapıları ve pencereleri kapat!