Examples of using "Noiosa" in a sentence and their turkish translations:
Hikayen sıkıcı.
O gerçekten can sıkıyor muydu?
Parti gerçekten sıkıcıydı.
Kaliforniya sıkıcı.
Okul sıkıcı.
Mükemmellik sıkıcı mı?
Ben sıkıcıyım.
Bu cümle sıkıcı.
O sıkıcıydı.
Bu sıkıcı bir söz.
Simetri sıkıcıdır.
Normallik sıkıcıdır.
Bu ders sıkıcı.
Bu parti sıkıcı.
Bu şehir sıkıcı.
- Ders can sıkıcıydı.
- Ders çok sıkıcıydı.
Ben gerçekten sıkıcı mıydım?
Tom'un partisi sıkıcıydı.
Tom, hikayeyi sıkıcı bulmadı.
- Sen sıkıcısın.
- Sıkıcısın.
Kimya sıkıcı bir konu mu?
Parti son derece sıkıcıydı.
Hayatım sıkıcı.
O sıkıcı değil mi?
O oldukça sıkıcıydı.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
Neden benim hayatım bu kadar sıkıcı?
Gerçekten sıkılıyor muydun?
O izlemek için sıkıcı.
O yavaş ve sıkıcı.
Tom tanıdığın en sıkıcı insan.
Bu oyun sıkıcı.
Tom hayatının sıkıcı olduğunu düşünüyor.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.
- Bu oyun gerçekten sıkıcı.
- Bu maç gerçekten sıkıcı.
Profesörün sıkıcı dersi beni uyuttu.
Tom sıkıcı olduğumu söyledi.
Bugün sıkıcı bir gün.
Politikanın sıkıcılık dışında her şey olduğu etkileyici bir ülke bulacaksınız.
Sen ilginç değilsin.
Arkadaşın can sıkıcı.
Sıkıcı olduğunu hiç söylemedim.