Examples of using "Nipote" in a sentence and their turkish translations:
Tom senin yeğenin mi?
Tom senin yeğenin, değil mi?
Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi.
Mary benim yeğenim.
Bir kız yeğenim yok.
Tom benim yeğenim.
- John benim yeğenim.
- John benim yeğenimdir.
Senin yeğeninin adı ne?
Erkek yeğenim yarın evleniyor.
Ben Tom'un yeğeniyim.
Tom senin komşunun torunu, değil mi?
Tom komşumun yeğeni.
O benim oğlum değil, ama yeğenimdir.
Yeğenim Libya'dan. O Libyalı.
Doğruyu söylemek gerekirse, o benim yeğenimdir.
Yiğen teyzesine benziyor.
Bir erkek yeğenim var. O bir barmen.
Benim erkek torunum hâlâ bir çocuk.
Tom, Mary'nin erkek torunudur.
Romulus Numitor'un torunuydu.
Yeğenimin yumurtalara alerjisi var.
Mary Tom'un kıztorunudur.
Onun torunu Hollanda'da yaşıyor.
Tom, Mary'nin tek torunudur.
Bu iş için mükemmel olacak bir yeğenim var.
Yeğenim hayvanat bahçesindeki hayvanları izledi.
Tom, Mary'nin tek torunu değil.
Mary Tom'un yeğeni olabilir.
Tom, Mary'nin yeğeni, değil mi?
Erkek torunum, oğlumun oğludur.
John benim kardeşim değil, yeğenim.
Yiğenim kız kardeşimin kızıdır.
Erkek kardeşimin oğlu benim yeğenimdir.
Teyzemin kocasının yeğeni ile evlenebilir miyim?
Yeğenim gençliğinden dolayı affedildi.
Yeğenine hediyelik eşya almayı unuttuk.
Torunum yedi yaşında. Onu çok seviyorum.
Yeğenim geç saatlere kadar oturmaya alışkındı.
Erkek torunumu görmeye gittiğimde her zaman ona bir şey veririm.
Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.
Yeğen, bir erkek ya da kız kardeşin kızıdır.
Tom ve Mary'nin bir erkek torunu ve üç kız torunu var.
Tom ve Mary torunlarına Noel için bisiklet satın aldı.
Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken