Examples of using "Musicale" in a sentence and their turkish translations:
Bir müzik aleti çalarsın, değil mi?
En sevdiğin müzik grubu nedir?
Kesinlikle müzik yeteneğim yok.
O, bu tür müziği seviyor.
- Tom duyarsız kulaklı.
- Tom'un müzik kulağı yok.
- Tom'da müzik kulağı yok.
İtalyanca müzikal bir dildir.
Bir müzik aleti çalıyor musun? Öyleyse ne çalıyorsun?
- Trompet müzikal bir enstrümandır.
- Trompet bir müzik aletidir.
Müzikal yetenek genellikle erken yaşlarda verimli olur.
Favori müzik grubun nedir?
Bu şehir müzik endüstrisi ile bilinir.
En sevdiğim müzik aleti flüttür.
Kısaca anlatmak gerekirse, onun müzik yeteneği yok.
Bir müzik aletini çalmayı öğrenmek binlerce saat uygulama gerektirir.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
Okulum kampüs müzik festivali için hazırlanıyor.
Çalmayı öğrenmek istediğin hangi enstrüman olursa olsun en önemli olan şey çalmayı bitirene kadar hata yapmamandır, çünkü hatalar her zaman doğru yaptığın şeylerden daha iyi aklına yerleşir.
Hangi müzik aletini çalmayı öğrenmek istersen iste, en önemli şey başlangıçtan beri hiç hata yapmamaktır, çünkü hatalar doğru yaptığın şeylerden daha kolay akla yerleşir.