Examples of using "Mistero" in a sentence and their turkish translations:
Gizem galip gelir.
O bir sır olarak kalır.
Gizemi çözdün mü?
O bir sır olarak kalacak.
Gizemi çözdüm.
Biz o sırrı çözdük.
Mary, gizemi çözdü.
Tom sırrı çözdü.
Çözecek bir gizemimiz var.
Bu gizem çözüldü.
- Gizemi çözdüm.
- Esrarı çözdüm.
- Sırrı çözdüm.
- Gizi çözdüm.
Gizem çözülmemiş kalıyor.
Hâlâ gizemini koruyor.
- Herhangi biri bu sırrı çözdü mü?
- Bu gizemi çözen biri oldu mu?
Büyük gizem nedir?
Hayat bir sırdır.
O gizemi biri çözdü mü?
Bu gizem ne zaman çözülecek?
- Daha sonra ne olduğu bir gizemdi.
- Ardından gelen şey bir gizemdi.
Doğa gizemle doludur.
Gizem için herhangi bir ipucun var mı?
Onların hapishaneden nasıl kaçtıkları bir sırdır.
O gizemi çözebilip çözemeyeceğimizi görelim.
Onun ölüm sırrı asla çözülmedi.
Bu büyük gizemi ele almak için buradayım.
Hiç kimse gizemi çözmede başarılı olmadı.
Bu insanların kökenleri belirsizdir.
Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.
Gizem hakkında asla net bir açıklama yapmadık.
Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.
Yaşamın nasıl ve ne zaman başladığı hala bir gizemdir.
Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.
William Keeton adlı bir Amerikalı bilimci bu gizemi çözmek için çok ilginç bir deney yaptı.
Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.