Translation of "Marea" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Marea" in a sentence and their turkish translations:

Finalmente la marea cambia.

Gelgit nihayet tersine dönüyor.

Mentre aspettano che cambi la marea,

Gelgitin yön değiştirmesini beklerlerken...

La marea adesso sta arrivando proprio in fretta.

Tamam, gelgit gerçekten hızlı bir şekilde gelmeye başladı.

Sulla costa, i cambiamenti delle marea possono essere immensi.

Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.

La loro forza gravitazionale combinata crea la "marea sizigiale",

Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.

Aiutate dall'improvvisa marea, migliaia di esemplari risalgono in superficie.

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

Il fango è sempre più profondo, mentre la marea arriva.

Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.

Con la luna piena... la marea è al suo massimo.

Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.

Finché non torna la marea, lo aspetta una notte difficile.

Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.

Gli abitanti di questa pozza d'acqua cambiano ad ogni marea.

Kayalık havuzunun oyuncuları her gelgitte değişir.

Dove l'escursione tra alta e bassa marea raggiunge anche i 16 metri. Con il ritrarsi della marea, si formano delle pozze tra le rocce.

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.

Sto lottando contro il tempo, la marea e queste radici infernali.

Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.

Ma l'alta marea ha attirato a riva pericoli ancora più grandi.

Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.

La marea allontana le uova fecondate dalle bocche affamate della barriera... verso il mare aperto.

Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.