Examples of using "Proprio" in a sentence and their turkish translations:
Tam orada yaşıyorum.
Tam burada dur.
Bu oldukça doğru.
Ben tam sana benziyorum.
Tam bana benziyorsun.
Sen sadece Tom gibisin.
Hiç paran yok mu?
Sen sadece ona benziyorsun.
Sen sadece ona benziyorsun.
Buradayım.
Tam buradayız.
Biz tam burada olacağız.
Onlar tam buradaydı.
Ben gerçekten anlamıyorum.
Gerçekten oynamak istemedim.
Az önce dışarı çıktı.
Ben gerçekten endişeli değilim.
Gerçekten emin değilim.
Bu doğru.
Tam olarak değil.
- Sadece Tom kadar delisin.
- Tıpkı Tom gibi çılgınsın.
O, gerçekten olmadı.
Sadece seni arıyordum.
Biz gerçekten bir durgunluk içindeyiz.
Hiç seçeneğim yok.
Biz onları asla hiç unutmayacağız.
Hemen arkanda olacağım.
Az önce buraya geldim.
Tom tıpkı sizin gibi.
Ben tam arkandayım.
Sadece kız kardeşine benziyorsun.
Neden hiç paran yok?
O sadece bir iskelet gibi görünüyor.
Gerçekten çok iyi değilim.
Ben sadece dün buradaydım.
Gerçekten o kadar aç değilim.
Şimdi gerçekten bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
Ben gerçekten emin değilim.
Sizin hemen arkanızdalar.
Gerçekten emin değiliz.
Tıpkı bir otoban gibi,
olan bu.
Hepimizi kastediyorum...
Tam da burada yaşanıyor.
O gerçekten doğru mu?
Gerçekten seni öpmek istiyorum.
Bu tam ona benziyordu.
Sen çok haklıydın.
O gerçekten Tom.
Bu tam olarak doğru.
Onun tadı mükemmel.
Belki tam burada kalmamız gerekir.
Senin burnunun hemen altında.
O, kendi restoranını açtı.
Tom tıpkı senin gibi yüzmeyi seviyor.
O hemen arkanda.
Hemen arkamdalar.
Hemen arkandalar.
Sen tıpkı bir melek gibisin.
- Tıpkı annesine benziyor.
- O tıpkı annesine benziyor.
Bunu hiç yapmazdım.
Ben Tom'un hemen arkasındaydım.
- O gerçekten beni sinir ediyor.
- Gerçekten sinirlerimi bozuyor.
Ben gerçekten ondan hoşlanmadım.
Gerçekten sebebini anlamıyorum.
Hava sadece mükemmel.
O tıpatıp büyükbabası gibidir.
tam şuraya.
Bu kesinlikle o, hadi çabuk!
Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.
Bu neden benim başıma geliyor?
içerisinde bulunduğumuz
sadece görebildiğimiz evrende.
Tam da beklediği şey.
Öyle umuyorum.
O, öyle söyledi.
Tom hemen orada.
Hiç paran yok mu?
O gerçekten yiyecek değil.
- Gelmeme imkân yok.
- Gelmem mümkün değil.
Tom gerçekten bunu demek istedi.
Tam gitmek üzereydik.
Tom gerçekten anlamıyor.
Tom tam burada.
Bu sadece garip.
Onu hiç tanımadım.
O, şapkasını fırçaladı.
O tam düşündüğüm gibiydi.
Hemen başlamak zorundayız.
Tom sadece ne yapacağını bilmiyordu.
Tom tam alt katta.
Her öğrenci kendi bilgisayarını kullanır.
Tom burada benimle birlikteydi.
O kendi adını yazamıyor.
O, insanları ezmeyi sever.
Tom tam senin gibi çok nazik.
Kendi kaderinin kaptanısın.