Translation of "Maniere" in Turkish

Tom non ha maniere.

Tom'un hiç görgüsü yok.

È importante insegnare le buone maniere a tavola.

Çocuklara iyi sofra adabını öğretmek önemlidir.

- Ho perdonato il mio amico per le sue povere maniere.
- Ho perdonato la mia amica per le sue povere maniere.

Kötü davranışları için arkadaşımı affettim.

Se non ci ascoltate dovremo ricorrere alle maniere forti.

Eğer bizi dinlemezseniz zor kullanmamız gerekecek.

È importante per i bambini imparare le buone maniere a tavola.

Çocukların iyi sofra adabını öğrenmesi önemlidir.

Si possono insegnare le buone maniere ai bambini senza ricorrere alla violenza.

Cezaya başvurmadan çocuklara görgü öğretebilirsiniz.

Gli hacker scovano nuove maniere per intrufolarsi nelle reti private o pubbliche.

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

- Il sonno è importante in molte maniere.
- Il sonno è importante in molti modi.

Uyku birçok yönden önemlidir.