Examples of using "Imparare" in a sentence and their turkish translations:
Esperanto öğrenmelisin.
Kendini savunmayı öğrenmelisin.
Öğrenmek istiyorum.
Öğrenmeyi istiyorum.
Öğrenmeye istekli misin?
Onların bizden öğrenmesine izin ver.
Kazakça öğrenmek istiyorum.
Standart İngilizce öğrenmelisin.
Yemek pişirmeyi öğrenmek zorunda kalacaksın.
Öğrenecek çok şeyin var.
Fransızca öğrenmek zorundasın.
Polonyaca öğrenmek ister misin?
Boya yapmayı öğrenmek ister misin?
Dinlemeyi öğrenmelisin.
Hangi dilleri öğrenmek istiyorsunuz?
Ciddi bir şekilde öğrenmeliyim.
Öğrenmek istiyorum!
Onlar İngilizce öğrenmek isterler.
Ben İrlandaca öğrenmek istiyorum.
Esperanto öğrenmeli miyim?
Esperanto öğrenmeliyim.
Arapça öğrenmek istiyorum.
O, alfabeyi öğrenmeli.
O Esperanto öğrenmeli.
O Esperanto öğrenmeli.
En iyisinden öğrenmek istiyordum.
Öğrenmeye can atıyoruz.
Dil öğrenmeyi seviyorum.
öğrenebilirdim.
Öğrenmem gerekiyor.
O, İngilizce öğrenmeye başladı.
Esperanto öğrenmeye başladım.
Sen Esperanto öğrenmeye başladın.
- Esperanto öğrenmeye başladın.
- Esperanto öğrenmeye başladınız.
Kendini dizginlemeyi öğrenmelisin.
Fince öğrenmek istiyorum.
Esperanto öğrenmeme yardımcı olur musun?
Letonya dilini öğrenmek isterim.
Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok öğrenmek istersin.
- Dinle ve bir şey öğrenebilirsin.
- Dinle ki bir şey öğrenebilesin.
- Neden Fransızca öğrenmek istiyorsun?
- Neden Fransızca öğrenmek istiyorsunuz?
Fransızca öğrenmek istemiyor musun?
İngilizce öğrenmek istemiyorum.
Bu dansları öğrenmek istiyorum!
O nasıl yemek pişirileceğini öğrenmek istiyor.
Korece öğrenmek istiyorum.
O, yüzmeyi öğrenmek istiyor.
O yüzme öğrenmek istiyor.
Öğrenecek çok şeyim var.
Japonca öğrenmeliyim.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
- Fransızca çalışmalıyım.
- Fransızca öğrenmeliyim.
- O İngilizce öğrenmek istemez.
- İngilizce öğrenmek istemiyor.
Bir dil öğrenmek zorundayım.
Fransızca öğrenmeliyim.
Diğer dilleri öğrenmeyi severim.
O şarkıyı öğrenmek istiyorum.
O, çalışmadan öğrenmek istiyor.
İsveççe öğrenmek istiyorum.
Dilleri öğrenmeyi seviyorum.
O, İngilizce öğrenmekle meşguldür.
O, İngilizce öğrenmekle meşgul.
İngilizce öğrenmeye çalışıyorum.
Birlikte çalışmayı öğrenmeliyiz.
O Esperanto öğrenmeye başladı.
Buraya öğrenmek için geldim.
Her şeyi öğrenmeliydim.
Tom öğrenmek istiyor.
Esperanto öğrenmeli miyim?
Ben öğrenmek için okurum.
Tom öğrenmek istedi.
Fransızca öğrenmek için gayret etti.
- Neden İngilizce öğrenmek istemiyorsun?
- Neden İngilizce öğrenmek istemiyorsunuz?
Senin gibi dans etmeyi öğrenmek istiyorum.
Piyano çalmayı öğrenmek ister misin?
Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenebilirsiniz.
Hatalarından ders almalısın.
Bunu öğrenmek beni şaşırttı.
Dil öğrenmek ilginçtir.
Esperanto öğrenmek çok ilginçtir.
Tom dans etmeyi öğrenmek istiyor.
Arp çalmasını öğrenmek istiyorum.
Gitar çalmayı öğrenmek ister misin?
Senden öğrenecek çok şeyim var.
At sürmeyi öğrenmelisin.
Bisiklet sürmeyi öğrenmelisin.
Talimatlara uymayı öğrenmelisin.
Senin gibi ateş etmeyi öğrenmek istiyorum.
Bisiklet sürmesini öğrenmelisin.
İş hakkında öğrenecek çok şeyin var.
Fransızca konuşmayı öğrenmek istediğini sanıyordum.
Fransızcayı neden öğrenmek istemiyorsun?
Bir enstrüman çalmayı öğrenmelisin.