Examples of using "Buone" in a sentence and their turkish translations:
İyi fikirlerin var.
Hiç iyi haberin var mı?
Bizim iyi niyetlerimiz vardı.
- Biz iyi arkadaşlarız.
- Biz iyi arkadaşız.
- İyi tatiller.
- Bayramınız kutlu olsun.
- Mutlu tatiller.
- İyi bir yaz tatili geçir!
- İyi bir yaz tatili geçirmeni dilerim!
Herhangi bir iyi haberin yok mu?
O iyi haberle geldi.
İyi haberim var.
Bir sürü iyi fikirlerim var.
Bende güzel fikir bitmez.
davet ediyorum.
İyi ayakkabılarını giyin.
Bu araba iyi durumdadır.
Senin için bazı iyi haberlerim var.
Sizin için iyi haberimiz var.
O iyi niyetlerle dolu.
O iyi fiziksel durumda.
Tom'un iyi iletişim becerileri var.
Gerçekten iyi bir haberim var.
O emin ellerde.
İyi ellerdeyiz.
Bu jöleler güzel.
Tom'un gerçekten iyi fikirleri var.
Paylaşacak bazı iyi haberlerim var.
- İyi bir yaz tatili geçirdim.
- Bazı iyi yaz tatilleri geçirdim!
Tom bazı çok iyi sorular sordu.
Biz bazı çok iyi şeyler yaptık.
iyi hikâyeler yapabilmek için bilmemiz lazım.
Ama iyi haberler şu ki:
iyi yasalar ve gümrüklerle.
Tom'un birçok iyi niteliği var.
Tom'un bir sürü iyi fikirleri vardı.
Buradaki insanlar iyidirler.
Bunlar iyi sorular.
Tom'un bazı iyi haberleri var.
Şu anda güvenli ellerdesin.
Fabien'in birçok iyi fikri vardır.
Tom'un çok sayıda iyi fikirleri var.
Tom iyi ayakkabılar giydi.
İyi ayakkabılar pahalıdır.
- Tom'un bazı iyi fikirleri vardı.
- Tom'un bazı iyi düşünceleri vardı.
Biz iyi arkadaşlarız.
- İyi arkadaş olurduk.
- Biz iyi arkadaştık.
İyi şeyler küçük paketlerde gelir.
Biz iyi arkadaşlar olduk.
Onlar iyi arkadaş kaldı.
Bu iyi bir haber sayılmaz.
İyi bir çevrem, iyi bir itibarım vardı. İyi olacağımı
İyi geleneklerin korunması gerekir.
Tom iyi niyetlerle dolu.
Bunların hepsi iyi sorular.
Bu çok iyi bir haber.
Bunlar iyi.
Magdalena ve Ania iyi arkadaşlardır.
Senin iyi arkadaşların var.
Senin hakkında iyi şeyler duydum.
İyi günlerim ve kötü günlerim var.
İyi haberim var.
- Onu yapmaman için çok sayıda sebep var.
- Onu yapmaman için çok sayıda nedenler var.
İyi insanlar var, biliyorum.
Bu kesinlikle tetiklendi. Bu iyi haber.
Mallar iyi durumda geldi.
Japonya çok sayıda iyi fotoğraf makineleri üretir.
Senin için iyi haber getirdim, Tom.
Tom'un iyi günleri ve kötü günleri var.
- Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.
- Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
Bazı iyi protein kaynakları nelerdir?
Kitabın resimleri çok iyi.
Bu ağaç her yıl iyi şeftali verir.
Sepette bazı iyi elmalar var.
- Büyük ihtimalle kazanacak.
- Onun kazanma şansı yüksek.
Tom bana senin hakkında iyi şeyler söyledi.
Onlar senin iyi arkadaşların.
Onun, çok öfkelenmek için iyi bir nedeni var.
Bazı insanlar iyi, bazı insanlarsa kötüdür.
Onlar onun iyi arkadaşları.
Çocuklara iyi sofra adabını öğretmek önemlidir.
İyi haber! 444 tane Klingonca cümle var.
Onlar iyi
İyiydik.
Onlar iyiydiler.
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden girdik
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden ulaştık.
Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.
korku ve ümitsizlik hissetmek için iyi gerekçeler var
Onların elmaları bizimkiler kadar iyi değil.
Onlar altın kadar iyi.
Sen ve ben iyi arkadaşlarız.
dünyanın pek de iyi durumda olmadığını düşünmüştüm.
yalnızca popülasyonlarının sağlıklı olmasıyla devam edebilir,
İyi haberi duydum.
Çocukların iyi sofra adabını öğrenmesi önemlidir.
Biz uzun bir süredir iyi arkadaşız.
Bir sürü iyi arkadaşımı Boston'da bıraktım.
Cezaya başvurmadan çocuklara görgü öğretebilirsiniz.