Examples of using "Lasciato" in a sentence and their turkish translations:
Onun kaçmasına izin verdin.
Mesaj bıraktın mı?
Neden onun gitmesine izin verdin?
O, herhangi bir mesaj bırakmadı.
Sen benim bitirmeme izin vermedin.
Pencereyi açık bıraktın mı?
Işıkları açık bıraktın.
Kapıyı açık bıraktın.
Neden odayı terk ettin?
Sana bir mesaj bıraktım.
Sana üç tane mesaj bıraktım.
Tom'un araba sürmesine neden izin verdin?
Kapıyı açık mı bıraktın?
Tom'un gitmesine izin verdi.
O, Tom'un gitmesine izin verdi.
O arkada bırakıldı.
Bir mesaj bıraktım.
Kenti terk etti.
O dün Osaka'dan ayrıldı.
Ben onu arkada bıraktım.
Ben sadece onu bıraktım.
O şirketten ayrıldı.
Odada bir şey unuttum.
Kapıyı açık mı bıraktın?
Onların bunu yapmasına izin verdim.
Onun bunu yapmasına izin verdim.
Neden onu yalnız bıraktın?
- Sanıyorum burada bir şey unuttum.
- Burada bir şey unuttuğumu sanıyorum.
Tom'un seni öpmesine izin verdin mi?
Bana seçenek bırakmadın.
Tom bunu sana bıraktı.
Biri bunu sana bıraktı.
Ben sadece sana bir mesaj bıraktım.
Tom'u niçin yalnız bıraktın?
Ben sadece onlara bir mesaj bıraktım.
Ben sadece onlara bir mesaj bıraktım.
Beni terk ettin.
O ailesini terk etti.
O, pencereyi açık bıraktı.
Tom'un evde kalmasına izin verdim.
Pencereyi açık bıraktım.
O bir saat önce hastaneden ayrıldı.
2013'te Tom'dan ayrıldım.
- Eşlerimizi terk ettik.
- Hanımlarımızı terk ettik.
Hanımlarını terk ettiler.
Hiçbir şeyi şansa bırakmadık.
O zaten ofisten ayrıldı.
Ben az önce Tom'u terk ettim.
Tom'un kazanmasına izin verdim.
Tom binayı terk etti.
Yalnız bırakılmayı tercih ederim.
Onun geç kalkmasına izin verdim.
Onun eve girmesine izin verdim.
Tom, Boston'dan ayrıldı.
- Bir bahşiş bıraktın mı?
- Bahşiş bıraktın mı?
Anahtarı odada bıraktım.
Onun gitmesine izin verdim.
Partiden çok erken ayrıldım.
O bunu bıraktı.
O bunu bıraktı.
Biz bunu bıraktık.
Onlar bunu bıraktı.
Biz akşam yaklaşık altıda binadan ayrıldık.
Neden bana bir not bırakmadın?
Ülkeyi terk etmiş gibi görünüyor.
Tom için bir mesaj bıraktım.
Şemsiyemi burada bıraktım mı?
Uzun süre önce Boston'dan ayrıldım.
Gençken evden ayrıldım.
Tom'un neden Boston'u terk ettiğini biliyorum.
Şemsiyemi otobüste unutabilirdim.
Onu masanın üstünde bırakmış olabilirim.
Onlar sorunu çözümsüz bıraktılar.
O, evden ayrıldı.
Tom geride mi bırakıldı?
Hiç kimse geride bırakılmıyor.
Ben kapıyı açık bıraktım.
Tom bir not bırakırdı.
Tom dün Boston'dan ayrıldı.
Kocalarımızı terk ettik.
Ona üç mesaj bıraktım.
Ben zaten bir mesaj bıraktım.
Tom yalnız bırakıldı.
Tom bu mesajı bıraktı.
Tom odayı terk etti.
Onların beni yakalamasına izin verdim.
Onun beni yakalamasına izin verdim.
Onlara üç tane mesaj bıraktım.
Ona üç tane mesaj bıraktım.
Size bir not bıraktım.
Tom bir mesaj bıraktı mı?
Kupayı düşürdüm.
Tom'un kazanmasına izin vermedim.
Tom zaten Boston'dan ayrıldı.
Birisi pencereyi açık bırakmış olmalı.
Tom buraya benim için bir şey bıraktı mı?
O beni bıraktı.
Odayı terk etti.
Tom'un istediği şey tek başına bırakılmaktı.