Examples of using "Foglie" in a sentence and their turkish translations:
Yapraklar düştü.
Ağacın yaprakları kızardı.
Yapraklar sarı!
Yapraklar düşüyor.
Yakında yapraklar düşmeye başlayacak.
Sadece yapraklarım ve elmalarım var.
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
Yapraklar sonbaharda dökülür.
Yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.
Yeşil yapraklar çıkıyor.
Rüzgar yaprakları kaldırır.
Yapraklar kızardı.
Yapraklar renk değiştirdi.
Bu iki yaprak benziyor.
Yapraklar toprağa düştü.
Yapraklar neden yeşildir?
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- Sonbaharda yapraklar kahverengiye döner.
- Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
- Ağaçtaki yapraklar kırmızı renge dönüştü.
- Ağaçtaki yaprakların rengi kırmızıya döndü.
Neredeyse tüm yapraklar döküldü.
Bu bitkinin bazı yanmış yaprakları var.
Ayrıca yaprakların ısı verme değeri çok düşük,
yukarı doğru kıvrıldığını göreceksiniz.
Yapraklar yağmurda taze görünüyor.
Sonbaharda, yapraklar ağaçlardan düşer.
Sadece yapraklar ve dallar var.
Ağacın üzerindeki tüm yapraklar sarardı.
Yaprakların çoğu döküldü.
Bu yeşil yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
Bütün bu dökülmüş yapraklardan nasıl kurtulabilirim?
Sonbaharda yapraklar renk değiştirir ve düşer.
Ağaçlardaki yapraklar sonbaharda renk değiştirir.
Yaprakların kenarındaki şu küçük şeyleri görüyor musunuz?
Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.
Genelde bu büyük maymunlar yapraklardan oluşan yuvalarında uyur.
Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
Yapraklarda, çiçeklerde, pek çok bitkinin çekirdeğinde,
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu