Examples of using "Cadute" in a sentence and their turkish translations:
Onlar düştü.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
Neredeyse tüm yapraklar döküldü.
Yapraklar düştü.
Yaprakların çoğu döküldü.
Bütün bu dökülmüş yapraklardan nasıl kurtulabilirim?
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
Orada nasıl düştün?
Hiç kuyuya düştün mü?