Examples of using "Dissero" in a sentence and their turkish translations:
Bazıları bana dedi ki
Bunu onlar söyledi.
Hayır dediler.
Bir şey söylemediler.
Sonra, tüm bu hataları görmezden gelip
Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler.
Susadıklarını söylediler.
Aç olduklarını söylediler
Bana her şeyi anlattılar.
Oynamak istediklerini söylediler.
İyimser olduklarını söylediler.
- Memnun olduklarını söylediler.
- Tatmin olmuş olduklarını söylediler.
Bitkin olduklarını söylediler.
Çaresiz olduklarını söylediler.
- Depresyonda olduklarını söylediler.
- Bunalımlı olduklarını söylediler.
Hazırlandıklarını söylediler.
Kafası karışık olduklarını söylediler.
Şanssız olduklarını söylediler.
Rahatlamış olduklarını söylediler.
Onlar gergin olduklarını söylediler.
Kıskanç olduklarını söylediler.
Öfkelendiklerini söylediler.
- Heyecanlandıklarını söylediler.
- Heyecanlı olduklarını söylediler.
Uykulu olduklarını söylediler.
Korkmuş olduklarını söylediler.
Eğlendiklerini söylediler.
Sıkıldıklarını söylediler.
Kızgın olduklarını söylediler.
Yalnız olduklarını söylediler.
Hasta olduklarını söylediler.
kimileri bunun reklam çalışması olduğunu, kimileri de hediye olduğunu söyledi.
Ve komşular 'İşte bu kötü talih.'
Onlar ona korkak dediler.
Evlatlık olduklarını söylediler.
Meşgul olmadıklarını söylediler.
Ward ve Brownlee daha fazla olabileceğini söyledi.
Öğrenciler hikayenin çok zor olduğunu söyledi.
Onlar sebebi söylemediler.
Herkes hayır dedi.
- Onlar bize beklememizi söylediler.
- Beklememizi söylediler.
Onlar korktuklarını söyledi.
Yanıldıklarını söylediler.
Bitirdiklerini söylediler.
Mutsuz olduklarını söylediler.
Bekar olduklarını söylediler.
Mutlu olduklarını söylediler.
İyi olduklarını söylediler.
Üzgün olduklarını söylediler.
Çok sarhoş olduklarını söylediler.
Burada mutlu olduklarını söylediler.
Tuzağa düşmüş gibi hissettiklerini söylediler.
Sigara içmediklerini söylediler.
bana o gün bir tarih yazıldığı söylendi.
Doktorlar bana ve aileme dolaysız olarak
Mary'nin mutlu olduğunu söylediler.
Onlar acele ettiklerini söylediler.
Çok mutlu olduklarını söylediler.
Okulda olduklarını söylediler.
Emekli olduklarını söylediler.
Evde olduklarını söylediler.
Kırıldıklarını söylediler.
Güvende olduklarını söylediler.
- Bana masum olduklarını söylediler.
- Bana suçsuz olduklarını söylediler.
Onlardan bazıları evet dedi ve diğerleri hayır dedi.
Onlar bana arabada kalmamı söyledi.
Onlar bunun bir kaza olduğunu söylediler.
Doktorlar Tom'a Mary'nin yaşamak için fazla zamanı kalmadığını söyledi.
Bana ondan bahsettiler.
Onlar onu hiç görmediğini söyledi.
Onlar bana bunun bir bomba olduğunu söyledi.
Sıla hasreti çektiklerini söylediler.
Bana çok mutlu olduklarını söylediler.
Tom ve Mary yorulduklarını söylediler.
Tom'u hiç görmediklerini söylediler.
Tom ve Mary korkmuş olduklarını söylediler.
Tom ve Mary merak ettiklerini söylediler.
Bana yardımımı istediklerini söylediler.
Yağmuru sevdiklerini söylediler.
Tom ve Mary çok kızgın olduklarını söylediler.
Tom ve Mary, Kanadalı olmadıklarını söylediler.
Uçakla olan temasın kaybolduğunu söylediler.
Onlar Mary'ye korkunç bir şey olduğunu söylediler.
Onlar bunun uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu söylediler.
Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.