Examples of using "Diede" in a sentence and their turkish translations:
O ona güzel bir hediye verdi.
O onu bana verdi.
Tom tavana baktı.
- O, ona pahalı bir saat verdi.
- She gave him an expensive watch.
O, elmayı ısırdı.
Tom kutuya baktı.
Tom Mary'ye bir muz verdi.
O, kapıyı hafifçe itti.
O istifasını verdi.
Onu bana kim verdi?
Tom bunu bize verdi.
O bana çok şey verdi.
O bana ihtiyacım olan şeyi verdi.
Polis şefi istifa etti.
Bu bana bir fikir verdi.
O bize bir fikir verdi.
Bu onlara bir düşünce verdi.
O ona bir fikir verdi.
Bu ona bir düşünce verdi.
Tom Mary'ye büyük bir öpücük verdi.
Tom Mary'nin evini ateşe verdi.
Tom polise yanlış bir adres verdi.
Biri onlara bir araba verdi.
Biri ona bir araba verdi.
Biri ona bir araba verdi.
O, boş yere onu bana verdi.
Annesine iyi geceler öpücüğü verdi.
Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
O onlara birkaç elma verdi.
O, bana bir oyuncak verdi.
O bana bir saat verdi.
O bana bir ipucu verdi.
O bana bu kitabı verdi.
O bana bir hediye verdi.
O, üç yanlış cevap verdi.
O bana bir elma verdi.
O, bana 10.000 yen verdi.
Tom onu Mary'ye verdi.
O bana birkaç kitap verdi.
Tom onu bana vermedi.
O izin verdi.
O bana birkaç kitap verdi.
Ona bir kitap verdi.
O bana moral destek verdi.
Bana bu CD'yi verdi.
O, ona biraz öğüt verdi.
O, yanında taşıdığı bütün parayı bana verdi.
O bana bir parça tavsiye verdi.
Tom istifasını sundu.
Tom hakeme aptal dedi.
Ona bir saat verdi.
O bana tuz verdi.
Tom bana onu verdi.
Yanındaki bütün parayı bana verdi.
- Tom bir kez daha baktı.
- Tom bir daha göz attı.
Tom bana bir kalem verdi.
Tom bana bir iş verdi.
Tom bana bir şey vermedi.
Altınını ipotek etmiş ve kredi almış.
Elektriğin keşfi sayısız buluş icat etmiştir.
- Tom, öğretmene bir elma verdi.
- Tom öğretmene bir elma verdi.
O, bana biraz iyi tavsiye verdi.
O, bana bir parça iyi öğüt verdi.
O bize şüpheli bir cevap verdi.
Tom'a bir elma verdi.
O, koltuğunu yaşlı adama verdi.
O bize yiyecek çok şey verdi.
Kediye biraz süt verdi.
O bana hoş bir hediye verdi.
Bana biraz pratik tavsiyeler verdi.
Köpeğe kemik verdi.
Amcam sana bir hediye verdi.
O, bize yiyecek bir şey verdi.
O bana kısa bir yanıt verdi.
O kimsesiz çocuğa acıdı ve ona biraz para verdi.
O, köpeğe bir kemik verdi.
- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
Tom bana bu gömleği verdi.
Tom, Mary'ye aptal dedi.
Tom bana bu kitabı verdi.
Tom bana su çiçeği bulaştırdı.
Tom bana 300 dolar verdi.
Tom bana son bir şans verdi.
O, onlara yiyecek ve para verdi.
Tom bana çeşitli kitaplar verdi.
Asker bana su verdi.
Tom başka ayrıntılar vermedi.
- Tom başka ayrıntılar vermedi.
- Tom fazladan ayrıntı vermedi.
O ona büyük bir öpücük verdi.
Tom bana günaydın dedi.
Tom bana bu oyunu verdi.
Tom bana bir elma verdi.
Tom tokalaştı.
Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi.