Examples of using "Convinta" in a sentence and their turkish translations:
Onu nasıl ikna ettiniz?
Onu ikna ettiğimizi düşünüyor musun?
Beni ikna ettin.
Sanırım onu ikna ettim.
Ben ikna oldum.
Beni ikna etti.
Beni ikna etti.
İkna olmadım.
Ben ikna olmamışım.
- Peki, beni ikna ettin.
- Peki, beni ikna ettiniz.
İkna olmuş değilim.
Oldukça ikna oldum.
Onu ikna ettiğimi söylemedim.
Ben onun suçsuzluğuna ikna oldum.
Onun hakkında ikna olmadım.
O, neredeyse beni ikna etti.
Bu kadar ikna edilmedim.
Beni henüz ikna etmedin.
Senin masumiyetine inandım.
İkna olmuş görünmüyorsunuz.
Hiç de ikna olmadım.
Tom beni ikna etti.
O, onun elektriği israf ettiğini düşündü.
Oğlunun hâlâ hayatta olduğuna inanıyor.
Ben onun dürüstlüğünden eminim.
Ben onun masumiyetine inandım.
Onun masum olduğuna ikna oldum.
Masumiyetinden tamamen eminim.
Tom neredeyse beni ikna etti.
Tom kalmam için beni ikna etti.
İnsanlar, hastalığımın, kişiliğim için bir test
Tom beni ikna etti.
Söylediğin şey beni ikna etti.
Tom'un suçlu olduğuna eminim.
Tom'un suçlu olduğuna ikna edildim.
Tom'un yalan söylediğine ikna oldum.
Ben her şeyin iyi olacağına inanıyorum.
Bu konuda yüzde yüz ikna olmuş değilim.
- Tom'un suçlu olmadığına ikna oldum.
- Tom'un suçlu olmadığından eminim.
- Tom'un suçsuz olduğundan eminim.
O konuda pek ikna olmuş gibi görünmüyorsun.
Tom beni ikna etmedi.
- Yanlış bir şey yapmadığına ikna oldum.
- Yanlış bir şey yapmadığından eminim.
NedenTom'un suçlu olduğuna ikna oldun?
Hiç kendine güvenen değildim.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
Tom Mary'nin haklı olduğuna beni ikna etti.
- Tom onunla kiliseye gitmem için benimle konuştu.
- Tom beni onunla kiliseye gitmeye ikna etti.
- Tom beni kendisiyle kiliseye gitmeye ikna etti.
- Tom beni kiliseye onunla gitmeye ikna etti.
Annem yalnız seyahat etmemem için uyardı.