Examples of using "Clarinetto" in a sentence and their turkish translations:
Ben klarnet çalarım.
Klarnet çalmasını bilmiyorum.
Tom'un klarnet çaldığını hiç duydun mu?
Lisedeyken klarnet çalardım.
Tom, Mary'nin klarnetini kırdı.
Tom okul orkestrasında klarnet çalar.
Tom klarnetini pratik yapıyor.
Tom daha gençken klarnet çalardı.