Translation of "Canada" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Canada" in a sentence and their turkish translations:

- È tornato dal Canada.
- Lui è tornato dal Canada.
- Tornò dal Canada.
- Lui tornò dal Canada.

O, Kanada'dan döndü.

- Sei mai stato in Canada?
- Tu sei mai stato in Canada?
- Sei mai stata in Canada?
- Tu sei mai stata in Canada?
- È mai stata in Canada?
- Lei è mai stata in Canada?
- È mai stato in Canada?
- Lei è mai stato in Canada?
- Siete mai stati in Canada?
- Voi siete mai stati in Canada?
- Siete mai state in Canada?
- Voi siete mai state in Canada?

- Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Hiç Kanada'da bulundun mu?

- Tom è fuggito in Canada.
- Tom fuggì in Canada.

Tom Kanada'ya kaçtı.

- Ero in Canada all'epoca.
- Io ero in Canada all'epoca.

O zaman Kanada'daydım.

- "Vengo dal Canada", disse.
- "Io vengo dal Canada", disse.

O, “Kanadalıyım.” dedi.

Veniamo dal Canada.

Biz Kanadalıyız.

- Di che parte sei del Canada?
- Di che parte è del Canada?
- Di che parte siete del Canada?

Kanada'nın neresindensin?

- Da quale parte del Canada vieni?
- Da quale parte del Canada viene?
- Da quale parte del Canada venite?

Kanada'nın neresindensin?

- Questa pianta è indigena in Canada.
- Questa pianta è locale in Canada.
- Questa pianta è autoctona in Canada.

Bu bitki Kanada'ya özgüdür.

- Al momento è in Canada.
- Al momento lui è in Canada.

Şu anda o hâlâ Kanada'da.

- Ci sono francofoni in Canada?
- Ci sono dei francofoni in Canada?

Kanada'da Fransızca konuşan kimseler var mı?

- Parlano il francese in Canada?
- Si parla il francese in Canada?

Kanada'da Fransızca konuşurlar mı?

Dalla Russia al Canada.

Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.

Il Canada è magnifico!

Kanada harika!

Abbiamo visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret ettik.

Hanno visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret ettiler.

Avete visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret ettiniz.

Hai visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret ettin.

Hai visitato il Canada?

Kanada'yı ziyaret ettin mi?

Avete visitato il Canada?

Kanada'yı ziyaret ettiniz mi?

Hanno visitato il Canada?

Kanada'yı ziyaret ettiler mi?

- È partita dal Canada per incontrarmi.
- È venuta a trovarmi dal Canada.
- Lei è venuta a trovarmi dal Canada.

O beni görmek için Kanada'dan geldi.

- Il Canada è un paese grande.
- Il Canada è un grande paese.

Kanada geniş bir ülkedir.

- La mia fidanzata è andata in Canada.
- La mia morosa è andata in Canada.
- La mia ragazza è andata in Canada.

Kız arkadaşım Kanada'ya gitti.

- È partito per il Canada ieri.
- Lui è partito per il Canada ieri.

O dün Kanada için yola çıktı.

- Parlano inglese e francese in Canada.
- Parlano l'inglese e il francese in Canada.

Onlar Kanada'da İngilizce ve Fransızca konuşurlar.

L'inglese è parlato in Canada.

Kanada'da İngilizce konuşulur.

Quanto è freddo il Canada?

Kanada ne kadar soğuk?

Non ho visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret etmedim.

Non abbiamo visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret etmedik.

Non hanno visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret etmediler.

Non avete visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret etmediniz.

Non hai visitato il Canada.

Kanada'yı ziyaret etmedin.

Non hai visitato il Canada?

Kanada'yı ziyaret etmedin mi?

Non avete visitato il Canada?

Kanada'yı ziyaret etmediniz mi?

Non hanno visitato il Canada?

Kanada'yı ziyaret etmediler mi?

Vado in vacanza in Canada.

Kanada'ya tatile gidiyorum.

Vai in vacanza in Canada.

Kanada'ya tatile gidiyorsun.

Andiamo in vacanza in Canada.

Kanada'ya tatile gidiyoruz.

Andate in vacanza in Canada.

Kanada'ya tatile gidiyorsunuz.

Vanno in vacanza in Canada.

Kanada'ya tatile gidiyorlar.

Vai in vacanza in Canada?

Kanada'ya tatile mi gidiyorsun?

Andiamo in vacanza in Canada?

Kanada'ya tatile mi gidiyoruz?

Andate in vacanza in Canada?

Kanada'ya tatile mi gidiyorsunuz?

Vanno in vacanza in Canada?

Kanada'ya tatile mi gidiyorlar?

- Il mio migliore amico viene dal Canada.
- La mia migliore amica viene dal Canada.

Benim en iyi arkadaşım Kanadalı.

- Spero di andare in Canada l'anno prossimo.
- Io spero di andare in Canada l'anno prossimo.

Gelecek yıl Kanada'ya gitmeyi umuyorum.

- Nel 1497 John Cabot ha esplorato il Canada.
- Nel 1497 John Cabot esplorò il Canada.

1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.

- Kevin ha rinunciato all'idea di andare in Canada.
- Kevin rinunciò all'idea di andare in Canada.

Kevin Kanada'ya gitme fikrinden vazgeçti.

Sappiamo che è nata in Canada.

Onun Kanada'da doğduğunu biliyoruz.

In quel momento ero in Canada.

O zaman ben Kanada'da idim.

Il Canada ha un clima freddo.

- Kanada soğuk bir iklime sahiptir.
- Kanada'nın soğuk bir iklimi vardır.

Ottawa è la capitale del Canada.

- Ottawa, Kanada'nın başkentidir.
- Ottawa, Kanada'nın başşehridir.

Il Canada non è un paradiso.

Kanada bir cennet değildir.

Nevica sempre durante l'inverno in Canada.

Kanada'da kışın her zaman kar yağar.

Il Canada è un paese nordico.

Kanada bir İskandinav ülkesidir.

Non vado in vacanza in Canada.

Tatile Kanada'ya gitmiyorum.

Non vai in vacanza in Canada.

Tatile Kanada'ya gitmiyorsun.

Non andiamo in vacanza in Canada.

Tatile Kanada'ya gitmiyoruz.

Non andate in vacanza in Canada.

Tatile Kanada'ya gitmiyorsunuz.

Non vanno in vacanza in Canada.

Tatile Kanada'ya gitmiyorlar.

Non vai in vacanza in Canada?

Tatile Kanada'ya gitmiyor musun?

Non andiamo in vacanza in Canada?

Tatile Kanada'ya gitmiyor muyuz?

Non andate in vacanza in Canada?

Tatile Kanada'ya gitmiyor musunuz?

Non vanno in vacanza in Canada?

Tatile Kanada'ya gitmiyorlar mı?

Mi sto divertendo molto in Canada.

Kanada'da muhteşem zaman geçiriyorum.

- Sono andato a sciare in Canada l'inverno scorso.
- Sono andata a sciare in Canada l'inverno scorso.

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

Il Giappone è più piccolo del Canada.

Japonya Kanada'dan daha küçüktür.

Il Canada ha tredici province e territori.

Kanada'nın on üç tane il ve bölgesi vardır.

Il signor White è andato in Canada.

Bay White Kanada'ya gitti.

Gli Stati Uniti confinano con il Canada.

- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- ABD, Kanada ile komşudur.

Qual è il salario minimo in Canada?

Kanada'da asgari ücret nedir?

Il Canada è un paese molto freddo.

Kanada çok soğuk bir ülke.

Il Canada è più grande del Giappone.

Kanada, Japonya'dan daha büyüktür.

Hai chiamato il tuo amico in Canada?

Kanada'da arkadaşını aradın mı?

Gli Stati Uniti sono accanto al Canada.

Birleşik Devletler, Kanada ile sınırdaştır.

Spero di andare in Canada l'anno prossimo.

Gelecek yıl Kanada'ya gitmeyi umuyorum.

Il Canada è un modello di democrazia.

Kanada demokrasi için bir modeldir.

- Lo scorso inverno sono andato in Canada a sciare.
- Lo scorso inverno sono andata in Canada a sciare.

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

- Lo scorso inverno sono andato a sciare in Canada.
- Lo scorso inverno sono andata a sciare in Canada.

Geçen kış, Kanada'ya kayağa gittim.

Sua sorella e suo marito vivono in Canada.

Onun kız kardeşi ve onun kocası Kanada'da yaşıyor.

È sul punto di partire per il Canada.

O, Kanada'ya gitmek üzere.

Il Giappone non è grande come il Canada.

Japonya Kanada kadar büyük değildir.

Ho vissuto in Canada per quasi cinque anni.

Neredeyse beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.

Il Canada è a nord degli Stati Uniti.

Kanada Amerika Birleşik Devletlerinin kuzeyindedir.

- La popolazione del Giappone è più grande di quella del Canada.
- La popolazione del Giappone è maggiore di quella del Canada.

Japonya'nın nüfusu Kanada'nınkinden daha büyüktür.

Conosco un insegnante di inglese che viene dal Canada.

Kanadalı olan bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.

Il francese viene parlato in una parte del Canada.

Fransızca Kanada'nın bir bölümünde konuşulur.

- Ho incontrato due stranieri, uno veniva dal Canada e l'altro dall'Inghilterra.
- Ho conosciuto due stranieri, uno veniva dal Canada e l'altro dall'Inghilterra.

İki yabancı ile tanıştım, biri Kanadalı idi ve diğeri İngiltereli.

Patty ha finito di scrivere ai suoi amici in Canada.

Patty Kanada'da arkadaşlarına yazmayı bitirdi.

Il Canada ha siglato un accordo commerciale con l'Unione Europea.

Kanada, Avrupa Birliği ile bir ticaret anlaşması imzaladı.

Ho detto a mio figlio in Canada di scrivermi più lettere.

Kanada'daki oğluma bana daha çok mektup yazmasını söyledim.

In Canada non è permesso bere fino ai 20 anni d'età.

Kanada'da, 20 yaşına kadar içki içmenize izin verilmez.

- Sia il Canada che il Messico condividono un confine con gli Stati Uniti.
- Sia il Canada che il Messico condividono un confine con gli Stati Uniti d'America.

Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri ile bir sınır paylaşıyor.

Se vuoi trovare persone che parlano francese in Canada, vai in Québec.

Kanada'da Fransızca konuşan insanlar bulmak istiyorsan Quebec'e git.

- Non sono sicuro se dovrei andare a studiare o no all'estero in Australia o in Canada.
- Io non sono sicuro se dovrei andare a studiare o no all'estero in Australia o in Canada.
- Non sono sicura se dovrei andare a studiare o no all'estero in Australia o in Canada.
- Io non sono sicura se dovrei andare a studiare o no all'estero in Australia o in Canada.

Yurt dışında Avustralya'da ya da Kanada'da okumaya gitmem gerekip gerekmediğinden emin değilim.