Examples of using "Attirato" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey Tom'un dikkatini çekti.
Bu konferans 150 diplomat çekti.
Bir şey Tom'un dikkatini çekmiş gibi görünüyor.
Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
- Müzik herkesin ilgisini çekti.
- Müzik herkesi cezbetti.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
Leyla, Fadıl'ın dikkatini çekti.
Tom Mary'nin ilgisini çekti.
Vitrindeki elbise gözüme takıldı.