Examples of using "Vegye" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen telefona cevap ver.
- Her altı saatte bir bu ilacı için.
- Bu ilacı her altı saatte bir al.
- Her altı saatte bu ilacı iç.
- Ona neye bineceğini söyle.
- Ona hangisini alacağını söyle.
Yarası olan gocunur.
Tom hangisini alması gerektiğini merak ediyordu.
- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.
Her yemekten sonra bu ilacı al.
Çoraplarını çıkar, lütfen.
Tom ne olduğunu fark etmek için çok meşguldü.
Dövüşün başlamasına izin verin.
- Ayakabbılarını çıkarma.
- Ayağını çıkarma.
Daha fazla bilgi için, bizimle temasa geçin.
Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısaydım, bu yüzden Tom'un kitabı benim için almasını istedim.
Ceketini çıkar ve ceplerini boşalt.