Examples of using "Telt" in a sentence and their turkish translations:
O yarım saat sürdü.
"Kadın Dediğin"deki Ana,
İki hafta geçti.
- Yıllar geçip gitti.
- Yıllar geçti gitti.
- Seneler geçip gitti.
- Seneler geçti gitti.
Noel'i nasıl geçirdin?
Hafta sonun iyi geçti mi?
Bunu monte etmek birkaç saatimi aldı.
Öğleden sonran nasıldı?
Bu bana çok zevk verdi.
Zaman çok çabuk geçti.
O zamandan beri bir yıl geçti.
- Bu bir sürü zaman aldı.
- Bu çok zaman aldı.
Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı.
Bunu yapmak birkaç saatimi aldı.
Sadece üç saatimizi aldı.
Odayı temizlemek üç günümü aldı.
O zamandan beri çok yıllar geçti.
- İki günden fazla geçmedi.
- En fazla iki gün geçti.
Günün nasıl geçti?
Size söyleyeceğim şey - şu an sekiz yıl sonrasındayız -
Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.
Evi inşa etmek onların iki yılını aldı.
- Amerika'ya gitmesinin üzerinden on yıl geçti.
- Amerika'ya gittiğinden beri on yıl geçti.
Gürültüye alışmak uzun zamanımı aldı.
Birbirlerine alışmaları biraz zaman aldı.
Onlar evlendiğinden beri üç yıl oldu.
Yıllar geçti ve işte buradayız.
Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
Sadece bir saat sürdü.
Boston'a gittiğimden beri üç yıl geçti.
Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla süremi aldı.
Shoshannah'ı son gördüğümden beri bir yıl oldu.
Babam öldüğünden beri zaten on yıl oldu.
Sadece o sözcükleri söyleyebilmek yıllarımı aldı.
Yeni ofisinde çalışmaya alışması Tom'un birkaç haftasını aldı.
Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
Başka bir gün daha geldi geçti.
Onun ölümünden beri on yıl geçti.
Onun ne söylemeye çalıştığını anlamak bir süremi aldı.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.