Examples of using "Találtunk" in a sentence and their turkish translations:
Bir tane bulduk.
Bir şey bulduk.
Silah bulmadık.
Biz bahçede bir kaplumbağa bulduk.
Hindistan Hükûmeti de dâhil olmak üzere
Sonunda bir uzlaşma noktası bulduk.
Biz bir şey bulmadık.
İşte bulduğumuz şey.
Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.
Biz nehirde bazı ölü balıklar bulduk.
Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.
Biz de derede altın bulamadık.
Her yerde aradık, ancak hiçbir şey bulamadık.
Biz bir botanik bahçesinde çok tuhaf bitkiler bulduk.
ancak bir tanesinin bu problemlere sahip olmadığını gördük.
Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz
Böylece kazdık, kazdık ve rıhtımı bulduk.