Examples of using "Törékeny" in a sentence and their turkish translations:
Kırılganlığı görüyorsunuz, değil mi?
Bu vazo kırılgan.
Doğanın dengesi çok kırılgandır.
Bu güzel, kırılgan uygarlık draması.
O, pakete bir "Kırılgan" etiketi ekledi.
Onların yaptığı model uçak kırılgandı.