Translation of "Percen" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Percen" in a sentence and their turkish translations:

Pár percen belül felszállunk.

Birkaç dakika içinde ayrılacağız.

Pár percen belül visszajövök.

Birkaç dakika içinde döneceğim.

Egy percen belül megyek.

Bir dakika içinde gideceğim.

Mintegy harminc percen belül visszaért.

Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.

Egy percen belül újra itt lesz.

O bir dakika içinde dönecek.

A kávé egy percen belül kész.

Kahve bir dakika içinde hazır olacak.

Tomnak tizenöt percen belül itt kell lennie.

Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.

Aztán tíz-tizenöt percen át eléd tárul egy lenyűgöző időablak.

Sonrasında 10, 15 dakika süren güzel bir zaman aralığı yakalıyorsun.

A vonat öt percen belül indul, úgyhogy jobban tennéd ha sietnél.

Tren beş dakika içinde gidiyor olacak bu yüzden acele etsen iyi olur.

- Úgy harminc perc múlva ott vagyok.
- Körülbelül harminc percen belül megérkezem.
- Mintegy harminc perc alatt érek oda.

Yaklaşık otuz dakika içinde orada olacağım.