Examples of using "Olaj" in a sentence and their turkish translations:
Petrol pahalı.
Yağ azalıyor.
Petrol pahalı.
Petrol fiyatı yükseliyor.
Ve yağ bir anda çözünür ve suya karışır.
Yağ suda yüzer.
Bu hafta petrol fiyatı düşük.
Salata yağı kalmadı.
Bu ülkede petrol sınırlıdır.
Su ve yağ karışmaz.
Su ve yağ iki farklı tipteki akışkandırlar.
Petrolün fiyatı varili 30 doların alına düştü.
Petrol medeniyetin ilerlemesinde önemli bir rol oynadı.