Examples of using "Mindez" in a sentence and their turkish translations:
Geriye kalan tek şey
Tam da burada yaşanıyor.
Bütün bu ne anlama geliyor?
Bunlar, gelecek için yatırım.
New York’un kuzeyindeki küçük bir kasaba
Bu durum 1991 yılında değişti.
Hepsinin doğru olduğunu umuyoruz.
İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.
Bu seçimler aslında bizi iki tehlikeli yan etkiyle bıraktı.
Bütün bunlar yeni sorular getiriyor.
Her şey raporda.
Bütün bunun olmasını asla istemedim.
Nasıl olacağı konusunda şüphem yok.
İşte bu neden önemli;
fakat bunun, bu insanların yaptıkları eserlerle ne ilgisi var?
Bütün bunlar kendimizden daha büyük bir gücü
bir kadının da bunu anlaması olanaksızdır.
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.
ve dedik ki "Sayın başkan, bu size sadece 1.1 milyona mal olacak."