Examples of using "Látogatta" in a sentence and their turkish translations:
Tom asla Mary'yi ziyaret etmedi.
O, onu hiç ziyaret etmedi.
Tom, Mary'yi hiç ziyaret etmedi.
On yıldır ilk defa memleketini ziyaret etti.
Pazar hariç her gün yaşlı adamı hastanede ziyaret etti.
Onun arkadaşlarından hiçbiri oraya onu ziyaret etmeye gelmedi zira tırmanacak çok merdiven vardı.