Examples of using "Barátja" in a sentence and their turkish translations:
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.
Onun az sayıda arkadaşı var.
Onun birkaç arkadaş var.
Onun epeyce arkadaşı var.
O, onun arkadaşıdır.
- Tom, Mary'nin arkadaşıdır.
- Tom, Mary'nin bir arkadaşıdır.
- O kız kardeşimin arkadaşıdır.
- O benim ablamın arkadaşı.
Onun çok arkadaşı yok.
Onun burada bir sürü arkadaşları var.
Bill'in birçok arkadaşı var.
Tom'un çok sayıda arkadaşı var.
Tom onun bir arkadaşıdır.
Tom'un birçok arkadaşı vardı.
Ben Robert'in bir arkadaşıyım.
Ann'in birçok arkadaşı var.
Sen Tom'un arkadaşısın, değil mi?
Arkadaşının erkek kardeşine âşık oldu.
Tom'un bir arkadaşı mısın?
Tom bizim bir arkadaşımızdır.
- Kimin arkadaşısın?
- Kimin arkadaşısınız?
Bir erkek arkadaşı olmadı.
Onun arkadaşı olmak istiyorum.
O, onun iyi arkadaşıdır.
Tom, Mary'nin arkadaşı oldu.
Onun birçok arkadaşı var.
O kimin arkadaşı?
Tom'un az arkadaşı var.
Tom'un Türk bir arkadaşı var.
Onun arkadaşı olmak istemiyorum.
Mary'nin Avusturya'lı arkadaşı Noel zamanında onu ziyaret edecek.
Bilirsiniz her insanın
Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.
Tom, Mary'nin yakın arkadaşlarından biridir.
Tom bütün arkadaşlarından daha kısa.
Annenin ilk erkek arkadaşıydım.
Tom'un iki yabancı arkadaşı var.
Kız kardeşinle arkadaş olmak istiyorum.
Tom geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.
Yabancı olan iki arkadaşı var.
- Sen onun tek dostuydun.
- Sen onun biricik arkadaşıydın.
- Sen onun tek arkadaşıydın.
Mary'nin arkadaşı ona bir şey fısıldadı.
Tom benim erkek kardeşimin bir arkadaşıydı.
Onun arkadaşı olmak istemiyorum.
Tom'un arkadaş sıkıntısı yok.
Tom'un bazı yetenekli arkadaşları var.
Tom'um Alman bir arkadaşı var.
Tom'un İtalyan bir arkadaşı var.
- Tom'un Brezilyalı bir arkadaşı var.
- Tom'un Brezilyalı bir arkadaşı da var.
Tom'un Boston'da yaşayan bir arkadaşı var.
tüm zamanların en düşük seviyesinde.
O benden daha az sayıda arkadaşa sahip.
Köpek insanın en iyi arkadaşıdır.
Merhaba! Sen, Peter'in arkadaşısın, değil mi?
Onun bu şehirde birkaç arkadaş var.
Sen Tom'un bir arkadaşısın, değil mi?
Kızımın hayali bir arkadaşı var.
Tom'un arkadaşlarından birisin, değil mi?
Tom'un arkadaşı olduğundan hiç bahsetmedin.
Sen Tom'un arkadaşlarından birisi değil misin?
Zenginin birçok arkadaşı vardır.
Mary katolik, ama erkek arkadaşı ateist.
O ve onun erkek arkadaşı porno izliyorlardı.
Onun bir sürü arkadaşı var gibi görünüyor.
Tom, karımın küçük erkek kardeşinin bir arkadaşı.
Tom'un benden daha az arkadaşı var.
Ben hâlâ Mary'nin bir arkadaşı olduğuma inanıyorum.
Tom çok parası var, ama o hiç arkadaşı yok.
Tom'un konuşmak için hiçbir arkadaşı yok.
Mary'nin birçok arkadaşı vardı ve çok yetenekliydi.
- Dan'in bu sitede bir sürü arkadaşı var.
- Dan'in bu sitede birçok arkadaşı var.
Mary erkek arkadaşının fotoğraflarını ateşe attı.
Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının
Tom'un bir sürü tanıdığı olduğu hâlde çok az arkadaşı var.
O, arkadaşının hayatını kurtardığı için bir kahraman olarak kabul edildi.
Ona bakacak hiçbir arkadaşı ya da akrabası yok.
Tom Boston'da bir hayli arkadaşı olduğunu söyledi.
Tom benim Mary'nin erkek arkadaşı olduğumu bilmiyor.
Ona bakacak hiçbir arkadaşı ya da akrabası yok.
Mary ve onun arkadaşı birlikte bir selfie çektirdiler.
Erkek arkadaşı da duygularını kamufle etme eğiliminde olup
Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
Tom Mary'nin erkek arkadaşının kim olduğunu bilmediğini söyledi.
beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.
Onun arkadaşlarından hiçbiri oraya onu ziyaret etmeye gelmedi zira tırmanacak çok merdiven vardı.
Tom adında bir arkadaşın var mı?
- Beth'den onun tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması istenildi.
- Beth'e tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması rica edildi.
Onun en iyi arkadaşı olduğumu düşündüm.
Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.