Examples of using "Előbb" in a sentence and their turkish translations:
Önce düşün!
Mümkün olduğu kadar erken gel.
Sen gelmeden önce ben oraya geleceğim.
Bana daha önce söylemeliydin.
Ama eninde sonunda,
Az önce ne dedin?
Herkes er ya da geç ölür.
Onlar oraya senden önce geldiler.
Tabii yakalayabilirse.
Ona yardım etmelisin, ve çabucak!
Er ya da geç ölmeliyiz.
Biz hepimiz er ya da geç öleceğiz.
O er geç ortaya çıkacak.
Erken ayrılalım.
Önce geliş sonra bir gelin al.
En kısa sürede bana yazsan iyi olur.
Ben sadece bir yılana dokundum.
Az önce ne olduğunu tahmin et.
Az önce dişlerimi fırçaladım.
ve cevabımız "Evet, kurtarabilirler, eğer önce biz okullarımızı kurtarırsak."
ve pazartesi günü, tahmin edebileceğinden daha erken bir zamanda
Er ya da geç, onun şansı bitecek.
- Önünde sonunda pişman olacaktır.
- Eninde sonunda pişman olacak.
Ben sadece Tom ile görüştüm.
Sanırım az önce bir şey duydum.
Onu mümkün olduğunca kısa sürede yap.
Neden daha önce fark etmedik?
Demin neler oldu?
Sen sonunda buna alışacaksın.
Tom Mary'den önce eve varabildi.
Sana daha önce sormalıydım.
Er ya da geç ona alışacağım.
Önünde sonunda sırrı öğrenecek.
Önce yemek yiyelim.
Tom er ya da geç buraya gelecek.
Bu er ya da geç olacaktı.
Sanırım sonunda buna alışırsın.
- Hangisi önce geldi: tavuk mu yoksa yumurta mı?
- Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?
Daha önce aç hissediyordum ama artık aç hissetmiyorum.
birinin pili diğerinden önce bitecek.
Sonra, gerçek hayatta mümkün olduğu kadar hızlı tanışmak istedim,
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
- Atlamadan önce bak.
- Hareket etmeden önce iyice düşün.
Tom en kısa sürede onu geri aramanı istiyor.
Önce bunu okuyun.
O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.
Tom onu er ya da geç yapması gerekecek.
Ben er ya da geç bunu yapmaya alışmak zorundayım.
Bunu daha önce yapmalıydın. Şimdi yapılacak bir şey yok.
Ben eve gelmeden yatarsan benim için fark etmez.
Oraya ondan önce varmalıyız.
Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.
Tom'un sonunda ortaya çıkacağından eminim.
Bu şiddetli krizin yakında sona ermesi için dua edelim.
Tom sonunda bunu yapacak, ama muhtemelen yakın zamanda değil.
Bebekler sonsuza dek bebek kalmazlar.
Pardon az önce ne dedin?
Ona daha önce söylemeliydim.
Az önce bir alarm çaldığını duydum.
Hiçbir münakaşa hayrına bitmez, bir noktada illa ki tekrar su yüzüne çıkar.
Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.
Önce annene sorman gerektiğini sana daha önce söyledim.
Az önce söylediğin şeyi zaten unuttun mu?
- Tom sadece bir an önce terk etti.
- Tom daha demin çıktı.