Examples of using "Azokat" in a sentence and their turkish translations:
Ben onları ödünç alabilir miyim?
Şunlara bak.
Şu siyah bulutlara bak.
gaz, kan dolaşımları tarafından yeniden emiliyor
bu kurallara uyacağını keşfetti.
- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!
Şu kızları tanıyorum.
Onları karaborsadan mı aldın?
Şu insanları tanıyor musun?
Şu bulutlara bakın.
Onları Tom'a ver.
liderliğe katılmaya başlamış
Ben onları istiyorum.
Bizi sevenleri severiz.
Bana o evrakları ver.
Şu şeyleri bana ver.
Bu söylentileri kim yaydı?
Bu şeyleri ateşe atma!
Neden bu şeyleri ateşe atıyorsun?
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
Lütfen bu sandalyeleri bir kenara koy.
ödemekten başka şansımız olmaz.
Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım
Ona onları okuyabilip okuyamayacağımı sordum.
Şu çantaları arabaya koyar mısın?
Bu cümleleri Tatoeba'ya eklemelisin.
Şu ikizleri birbirinden ayırabiliyor musun?
...yüzeydeki güçlü akıntılar tarafından dağıtılsınlar.
Bacaklarının üzerindeki o çürükleri nasıl aldın?
Aynı zamanda sürdürülebilir gelişime
Boşa harcamıyorum.
Tom'un bu soruları cevaplamasına gerek yoktu.
Bu safça düşünceleri kafandan at.
Özel ilaç arayan kişilerle
Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.
Bu parçacığı yakın zamanda bulup bulamayacağımıza bakmaksızın
Telaffuz edemediğin kelimeleri işaretle.
Bütün bu insanlara bak.
Ben ırkçı değilim. Sadece o insanlardan hoşlanmıyorum.
Bu harita, kalıcı bakım kurumlarının
Şu ağır metal kutuları taşıyacak kadar güçlüyüm.
Onları ben yırtmam.
Kimse bırakanları sevmiyor.
Öğretmen işini kaybetti çünkü hata yapan öğrencileri acımasızca azarladı.
Tom insanların sigara içtiği yerlerden kaçındı.
Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.
Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.
- Hiç kimse, tüm ilgiyi üzerinde toplamaya çalışan tiplerden hoşlanmaz.
- Hiç kimse gösteriş düşkünlerini sevmez.
Kendini ağırdan satan kızlardan hoşlanmam.