Examples of using "Adod" in a sentence and their turkish translations:
Mümkün olduğu kadar kısa sürede onu bana getirmeni istiyorum.
Söz veriyor musun?
Sözüne inanabilir miyim.
Neden bana istediğimi vermiyorsun?
Kitabını bana ödünç vermeyi lütfeder misin?
Başka birine ödünç vermemen koşuluyla, bu CD'yi sana ödünç vereceğim.
Üçe kadar sayacağım ve eğer onu bana kendi isteğinle vermezsen, senden zorla alacağım.
Kolayca pes etmiyorsun, demi?
Neden oğluna Tom'a adını vermeye karar verdin?
Buna inanmıyorum!