Examples of using "Kölcsönadom" in a sentence and their turkish translations:
Defterimi sana ödünç vereceğim.
Erkek kardeşimin bazı kitaplarını sana ödünç vereceğim.
Önümüzdeki hafta geri getirmen şartıyla kitabı sana ödünç vereceğim.
Başka birine ödünç vermemen koşuluyla, bu CD'yi sana ödünç vereceğim.
Bir sözlüğe ihtiyacın varsa, sana benim eski sözlüğümü ödünç vereceğim.