Translation of "újat" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "újat" in a sentence and their turkish translations:

Valami újat akarunk.

Biz yeni bir şey istiyoruz.

Csináljunk valami újat.

Yeni bir şey yapalım.

Mesélek neked valami újat.

Sana yeni bir şey anlatacağım.

Próbálj ki valami újat.

Yeni bir şey deneyin.

Nem találtam semmi újat.

Yeni bir şey bulmadım.

Nem láttam semmi újat.

Yeni bir şey görmedim.

Semmi újat nem tudok.

Yeni bir haberim yok.

Valami újat mondj nekem.

Bana yeni bir şey söyle.

Valami újat akarok csinálni.

Yeni bir şey yapmak istiyorum.

Mondj nekem valami újat!

Bana biraz haber ver!

Mindig valami újat tanulok.

Ben her zaman yeni bir şey öğreniyorum.

Minden nap tanulsz valami újat.

Sen her gün yeni bir şey öğreniyorsun.

Adni fogok neked egy újat.

Sana yeni bir tane vereceğim.

Be kell szerezzünk egy újat.

Yeni bir tane almak zorundayız.

Semmi újat nem mondok neked.

Ben sana yeni bir şey söylemiyorum.

Valamint a nyitottság, hogy újat tanuljunk.

ve yeni bir şey öğrenmeye hazır olmak.

És ezzel a projekttel valami újat fogunk csinálni.

Ayrıca bu proje ile yeni bir şey de yapmış olacağız.

Tom válogatós, és ritkán próbál ki valami újat.

Tom bir seçici yiyicidir nadiren yeni bir şey dener.

Elvesztettem a karórámat, tehát vennem kell egy újat.

Saatimi kaybettim, bu yüzden yeni bir tane satın almam zorundayım.

Amely visszaköveteli a tönkretett földet, és újat teremt helyette.

yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.

Természetünknél fogva alkotunk újat, hogy leleményesek és újítók legyünk,

Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,

Amikor ezt a könyvet olvasom, mindig találok benne valami újat.

Bu kitabı okuduğumda her zaman yeni bir şey bulurum.

Mivel már elhordtam a régi kabátomat, vennem kell egy újat.

Eski ceketimi yıprattığım için yeni bir tane almam gerekiyor.

Szerintem ez az asztal megteszi addig, míg nem szerzünk be újat.

Sanırım bu masa yeni bir tane alana kadar amacına hizmet edecek.

Minden egyes alkalommal, amikor olvasom ezt a könyvet, felfedezek valami újat.

- Bu kitabı her okuyuşumda yeni bir şey keşfediyorum.
- Bu kitabı her okuduğumda yeni bir şey keşfediyorum.

- Tom semmivel nem tud hozzájárulni.
- Tom semmi újat nem tud mondani.

Tom'un katkıda bulunacak hiçbir şeyi yok.