Examples of using "ágyból" in a sentence and their turkish translations:
Yataktan kalk.
Şimdi yataktan çıkmak istemiyorum.
Yataktan çık.
Bu sabah yataktan çıkmak zordu.
Yataktan çıkmanın zamanı geldiğini düşünmüyor musun?
Tom yataktan dışarıya fırladı ve pencereye doğru koştu.
Onun felci ilerliyor ve yakında yataktan çıkamayacak.
Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.