Examples of using "Ideje" in a sentence and their turkish translations:
Eylem zamanı!
Gitme vakti.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti geldi.
bize omuz verme zamanının geldiğini düşünüyorum.
Tahliye vakti.
Eve gitmemizin zamanı geldi de,geçiyor.
Şimdi banyo yapma zamanı.
Konuşma zamanı.
Kalkma zamanı.
Ayrılma zamanı mı?
- Bu bir değişim zamanı.
- Bir değişim zamanı.
Eylem zamanı.
Gitme zamanı.
Hazırlanma zamanı.
Dinlenme zamanı.
- Eve gitme zamanı.
- Şimdi eve gitme zamanı.
Veda etme zamanı.
Gitme zamanı.
Yemek zamanı.
- Uyku zamanı.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti.
- Yatma vakti geldi.
Başlama zamanı.
- Konuşmamız gerekiyor.
- Konuşmamızın vakti geldi.
- Bizim için buradan ayrılma zamanı geldi.
- Burayı terk etmemizin vakti geldi.
Şimdi bilgisayarı kapatmanın zamanı.
Yemek bulma vakti geldi.
Uyuma zamanın geldi de geçiyor.
Mola zamanı.
Hazırlanmamızın zamanı geldi de geçiyor.
Akşam yemeği vakti.
Belki de bir değişim zamanı.
Tom'un zamanı yok.
İşe gitme zamanı.
Yatma vakti geldi.
Onu bir süre önce buldum.
Veda etme zamanı geldi.
Her şeyin bir son kullanma tarihi var,
Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.
eğitim alırken
Neredeyse eve gidiyor olma zamanım.
Ne kadar süredir Judy'yi tanıyorsun?
Ben eve gitme zamanı olduğunu düşünüyorum.
Planı uygulama zamanı.
- Yatma vakti.
- Yatma vakti geldi.
Tom bir süre önce eve geri gitti.
Bir şeyler yemenin zamanı geldi.
Bir süre önce ayrıldı.
Çocukları yatırma zamanı.
Tom'un vakti yoktu.
Tom'un yeterli zamanı var.
Ne kadar zamandır birbirimizi tanıyoruz?
Hayatına çekidüzen verme zamanı.
Onu bir süre kullanmadık.
Uzun bir süredir buradayız.
Büyük bir şey,
Vedalaşmamızın zamanı geldi de geçiyor.
O, uzun süre onlara yazmadı.
O, uzun süredir burada bekliyor.
Tom burada ne kadar süredir çalışıyor?
Sanırım mola verme zamanı.
Tom'un zamanı var.
Ne kadar süredir bekliyorsun?
Tamam, arkadaşlar, ev gitme zamanı.
Her şeyin zamanı var.
- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.
Tom'un çok zamanı yoktu.
Bu, çocukların yatağa gittiği zaman.
Bunun için sona erme zamanı.
Bütün gerçeği söyleme zamanı.
Uzun süredir seni görmedim!
Sanırım mola vermemin zamanıdır.
Şimdi içme zamanı
Şimdi zamanı değil.
Sanırım benim için gitme zamanıdır.
Sanırım benim için çalışma zamanıdır.
Tom'dan epeydir haber almadım.
Yeni bir araba alma zamanın.
Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik.
Yüzmeyi ve balık yakalamayı öğrenme vakitleri geldi.
Ne kadar zamandır Kobe'de yaşıyorsun, o halde?
Kendi iki ayağının üstünde durmanın zamanıdır.
Ona gerçeği söyleme zamanı.
Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükenmiştir.
Zaten yatma zamanı.
Bir süredir bunu yapmadım.
Şimdi eğitimine başlama zamanı.
Uzun bir süredir buradayız.
Tom bir süredir burada.
Tom bir süre buradaydı.
Değişiklik zamanı diyorum.
Bu benim mola zamanı.
Sanırım hazırlanmak için başlama zamanı.
Sanırım bir kariyer değişikliği zamanı.
Kimin zamanı var?
Böyle bir şey yaptığımdan beri bir süre oldu.
Uzun süre böyle bir şey yapmadım.
O zamanı olmadığına dair şikayet etmeye devam ediyor.
O herhangi bir şey için zamanı olmadığı hususunda her zaman şikayet ediyor.
Yakında kahvaltı zamanı olacak.