Examples of using "Érzed" in a sentence and their turkish translations:
Kokuyu alıyor musun?
Bunu hissetmiyor musun?
Birdenbire,
Nasıl hissediyorsun?
Daha iyi hissediyor musun?
Kendinizden hoşlanıyor musunuz?
Farkı hissedebiliyor musun?
Rahatsız mısın?
- Suçlu hissediyor musun?
- Kendini suçlu mu hissediyorsun?
Eğlendiğini umuyorum.
Eğlenmiyor musun?
O "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu.
Son günlerde kendini nasıl hissediyorsun?
Daha iyi hissetmiyor musun?
Suçlu hissetmiyor musun?
Farkı hissediyor musun şimdi?
Yalnız hissettiğini biliyorum.
Şimdi daha iyi hissetmiyor musun?
- Nasılsın?
- Ne haber?
- Nasılsınız?
Utanıyor musun?
Sana haksızca davranıldığını hissediyorsun.
Hep aynı soruyu sordu, ''Onu hissediyor musun?''
Keyfinize bakın.
Sıra dışı bir şeyin eşiğinde olduğunu hissediyorsun.
Nasıl hissettiğini biliyorum.
Burada fazla eğlenmiyor gibi görünüyorsun.
O kadar kötü hissettiğinin farkında değildim.
Beni suçlamak seni daha iyi hissettiriyorsa, dosdoğru git.
İyi hissetmiyorsan bu ilacı al.
Her yeni gün iyi hissedersin.
- Nasılsın?
- Ne haber?
- Nasılsınız?