Examples of using "Zurückkehren" in a sentence and their turkish translations:
Geri dönemem.
Ne zaman döneceksiniz?
Tom'un ne zaman döneceğini biliyor musun?
O, çok geçmeden geri dönecek.
Biz gemiye geri gitmeliyiz.
Şimdi geri gidemem.
- Sen eve dönmelisin.
- Eve dönmelisin.
O çok geçmeden geri dönecek.
İşe geri dönelim.
Oraya tekrar geri gidemedim.
Yarın daha erken döneceğim.
Ben İspanya'ya geri gitmek istiyorum.
Tom çok geçmeden geri gelecek.
Tekrar başa döneceğiz.
Yakında eve dönecek misin?
- Tom yakında Avustralya'dan dönecek.
- Tom yakında Avustralya'dan dönmüş olacak.
Derhal döneceğini söyledi.
Ne zaman eve döneceksin?
- Biz Boston'a geri gitmeyeceğiz.
- Boston'a geri dönmeyeceğiz.
Papa 1. Francis 2016 yılında Rio'ya dönecek.
Şimdi gezegenime dönmem gerek.
diye düşündüğümüzde o günün de parasına bir dönelim isterseniz
İbrahim Müteferrika olayına dönmesin artık
Honolulu üzerinden Tokyo'ya dönmek istiyorum.
O, ailesinin evine dönecek.
Bir gün ülkeme geri döneceğim.
Tom Mary'ye yakında dönüp dönmeyeceğini sordu.
- Bu kenti, geri dönmemek üzere terk etmek istiyorum.
- Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
acaba artık okullar bu şekile dönemez mi?
Oraya geri gitmeyeceğim.
O, gençlik günlerine geri gitmek istiyor.
Tom'un 2.30'a kadar dönmesi gerekiyor.
Gideceksin ve asla geri gelmeyeceksin, savaşta öleceksin.
Ama bekleyin, R-sıfır (bulaşma) sayılarına geri dönelim.
Ne zaman döneceksin?
- Ne zaman geri döneceksin?
- Ne zaman döneceksin?
Sanırım o asla geri dönmeyecek.
Ben yakında bir gün ülkeme döneceğim.
Artık kendisi savaşmayacağına göre… Tuileries'e dönmesine izin verin ve
Tom'un dönecek hiçbir yeri yoktu.
Napolyon, Berthier'in 1815'te kendisine tekrar katılmasını beklemişti ve yokluğundan çok korkuyordu, "
Onun asla dönmeyeceğini söylüyorlar.
Ne zaman döneceksiniz?