Examples of using "Werdet" in a sentence and their turkish translations:
Öleceksiniz.
Bunu yapar mısın?
Hepiniz öleceksiniz.
Ne zaman döneceksiniz?
- Seni çok özleyeceğiz.
- Seni şiddetle özleyeceğiz.
Siz ikiniz ne zaman evleniyorsunuz?
Hiçbir yerde güvende olmayacaksın.
Sen hayal kırıklığına uğramayacaksın.
Ne kadar zamandır burada kalıyorsun?
"Soyunma odası muhabbetini" duyduğunuzda,
Öleceksin.
Hepiniz yarın orada olacak mısınız?
Teslim olursanız canlarınız bağışlanacak.
Hayatlarınız bağışlanacak.
Bize yardım edemeyeceksin.
yoksa Yapışkan Vicky gibi kokarsınız.''
Size hizmet edildi mi?
Kısa sürede bana cevap vereceğini umarım.
Nereye gideceksin?
Sen kıskanç olacaksın.
Bundan pişman olacaksınız!
Sen vakit kaybedeceksin.
Bize yardım et, olur mu?
Siz üçünüz beni hep hatırlayacaksınız.
Benim arkadaşlarım olacağınızı umuyorum.
- Beklemek ve görmek zorunda kalacaksınız.
- Beklemeniz ve görmeniz gerekecek.
Ne zaman döneceksin
Dağın yan tarafından çıkan dumanı görürsünüz.
Kızarıyorsun.
Yeni bir erkek kardeşin olacak.
Beni bulmayacaksın.
Asla değişmeyeceksiniz.
- Onu ne zaman yapacaksın?
- Sen onu ne zaman yapacaksın?
Ama bizim İngiltere'deki yardım hattımıza gelirseniz, siz de gülüşmeler duyarsınız.
Ne zaman döneceksiniz?
Onu yapar mısın?
- Beklemek ve görmek zorunda kalacaksınız.
- Beklemeniz ve görmeniz gerekecek.
- Bize yardım edecek misin?
- Bize yardımcı olacak mısın?
Tom'a yardım edecek misin?
Ne yapacaksın?
Biraz paraya ihtiyacın olacak.
Kime inanacaksın?
- Bunun bedelini ödeyeceksin.
- Bunun hesabını vereceksin.
Ne zaman gidiyor olacaksın?
Her şeyini kaybedeceksin.
Vurulmayacaksın.
- Bunun için para alıyor musun.
- Sana bunun için ödeme yapılıyor mu?
Kaybolacaksın.
Geceyi nerede geçireceksin?
Sen hiç kıskanmaz mısın?
Onu ne için kullanacaksın?
Ne zaman döneceksin?
- Ne zaman geri döneceksin?
- Ne zaman döneceksin?
Bugün ölmeyeceksin.
Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
Tom incinmeni istemiyor.
Tom hakkında ne yapacaksın?
Siz ikinizin anlaştığına eminim.
Muhtemelen ne zaman varacağını düşünüyorsun?
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.
Size servis yapılıyor mu?
Beni asla durdurmayacaksın.
Endişelenmeyin. Onu yaparsınız.
Başın belaya girecek.
- Onaylayacağını düşünüyorum.
- Beğeneceğini düşünüyorum.
- Kabul edeceğini düşünüyorum.
Hiçbir sorunun olmayacak.
Sıranı alacaksın.
- Asla değişmeyeceksin.
- Asla değişmeyeceksiniz.
Cömertçe ödüllendirileceksin.
Katiyen yapmayacaksın.
Tom'u asla tekrar görmeyeceksin.
- Burada ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar süre kalacaksın?
Bir el fenerine ihtiyacın olacak.
Onlar sana yeterince iyi para veriyor mu?
Sivrisinekler tarafından ısırılıyor musun?
Farkı göreceksin.
Ona alışacaksın.
Yakında futbol oynayacaksın
- Ne yapacaksın?
- Ne yapacaksınız?
Şimdi ne yapacaksın?
Öğreneceksin.
- Ya yakalanırsan?
- Ya yakalanırsanız?
Tom'a söylemek zorunda kalacak mısın?
Yarın okula gideceksin.
Onu yapmak için özel bir alete ihtiyacın olacak.
Zor bir zaman geçireceksin.
Fikrini değiştireceksin.
Bunlara ihtiyacın olacak.
Sen korkmuşsun.
- Etkileneceğini düşünüyorum.
- Etkileneceğinizi düşünüyorum.
Bugün bir şemsiyeye ihtiyacın olmayacak.
Benimle gurur duyacaksın.