Examples of using "Passt" in a sentence and their turkish translations:
Bu uyar mı?
Bu yapacak.
Mükemmel şekilde uyuyor.
Senin için ne zaman iyi?
Ne zaman sizin için iyi bir zamandır?
Şapka iyi uyar mı?
Saat 6 uyar mı?
Mükemmel uyum!
Bu senin ilgini çeker mi?
Bunları bağdaştırmak zor.
Kendinize iyi bakın
Sizin için ne zaman uygundur?
Bu parça uymuyor.
Bu çok iyi bir zaman.
Kendinize göz kulak olun!
Bu iyi bir zaman değil.
Sen dikkat etmiyorsun.
Bu iyi bir zaman değil mi?
Bu iyi bir zaman değil.
Bana gayet iyi uyuyor.
Her zaman bana uygun olacaktır.
Ben onu istemiyorum ve senin de onu istemediğini biliyorum.
Bugün benim için gerçekten uygun değil.
Bu kravat takımına uyar.
Köşelere dikkat etmeliyiz.
Kırmızı şarap, et ile iyi gider.
O, benim için iyi bir eştir.
Pirinç pilavı bir balık yemeği ile güzeldir.
Bu iş bana uygun değil.
Şimdi iyi bir zaman değil.
Bu gerçekten iyi bir zaman değil.
Gelecek çarşamba iyi olacak.
Bu elbise size iyi uyuyor.
Tom, dikkatini veriyor gibi görünmüyordu.
Şu an çok iyi bir zaman değil.
Gri, kırmızı ile iyi gider.
Bu beden bana uymuyor.
Bu şapka bana uymuyor.
Bu şapka elbiseye uyuyor.
- Bu ceket bana uymuyor.
- Bu palto bana uymuyor.
Yeşil kırmızı ile gitmez.
Kendinize iyi bakın!
Bu tablo buraya iyi uymuyor.
Bu anahtar kilide girmez.
Yarın köpeğinle kim ilgilenecek?
Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
Kravat benim takım elbisemle gitmez.
Şapkan elbisenle oldukça uyumlu.
Odada hiçbir şey başka bir şey ile eşleşmiyor.
Sizin için her ne zaman uygun olursa gelin.
O kravat sende gerçekten iyi duruyor.
Eşofman artık bana uymuyor.
Saat on bir benim için iyidir.
Bu tek bir diskete sığar.
Tom sınıfta dikkat etmez.
Çocuklara kim bakıyor?
Bu civata bu somuna uyuyor.
Her tencere için bir kapak var.
Bir an için Tom'u izle, olur mu?
Gençler kolayca adapte olur.
Sarı elbiseyle hangi oje uygun gider?
Kendini şartlara uyduruyor.
Sence o buraya uyacak mı?
Bu halı perdeye uymuyor.
Bu ceket bana çok iyi oyuyor.
Bu ceket artık bana uymuyor.
Bu kravat gömleğine uyar.
Bu elbise bana tam olarak uyuyor.
O takma isim ona mükemmel uyuyor.
Halınız perdelerinizle uyuşuyor mu?
Dikkatini vermiyorsun bile.
Maalesef bu anahtar uymaz.
Kravatın takım elbisen ile uymuş.
Kravat ceketine uyar.
Kravatlar gömleğine iyi uydu.
Vücut ısı değişimlerine hızlıca adapte olur.
Gün boyunca, büyükanne çocukları gözetler.
Brie peyniriyle hangi şarap iyi gider?
O masa bu odaya uymuyor.
Piyano o kapıdan geçmeyecek.
O gömlek o pantolonla gitmez.
O bluz o etekle uymuyor.
Tom okulda dikkat etmiyor.
O, öğretmene dikkat etmiyor.
Bu yemek, sakeyle çok iyi gider.
Bu kitap bu çantaya sığmaz.
Bu şapka kahverengi elbise ile uyar.
Bu gösterişli elbise benim için uygun değil.
Bu tapa şişeye uymaz.
Bu yeni kravat takım elbise ile iyi gider.
Bu müzik benim şimdiki ruh halime uyar.
Bu kravat benim takım ile gitmez.
Bu anahtar kilide girmiyor.